Türk tarihi hakkında fazla bir şey bilmeden ortaya atılan iddiadır. Bir de bunun "gerçek" olduğunu ifade ederek düşülen durum ise içler acısıdır. Bir kaç yıldır Türklerin tarihi hakkında ufak çaplı araştırmalar yapan birisi olarak öğrendiklerimi paylaşmak isterim.
Öncelikle Türklerin medeniyeti islama geçişten sonra tanıdığı iddiası aklı başında hiç bir türkolog tarafından desteklenmemektedir. Çünkü ortada Hun, Göktürk, Uygur gibi büyük medeniyetler vardır. Hunlar, tarihte atlı askerleri bu kadar etkili bir biçimde kullanan ilk medeniyetlerdendir. Bir nevi "atlı medeniyetinin" ilk örnekleri arasında gösterilir. Uygurlar ise binlerce yıllık geçmişi ve birikimi olan Çin medeniyetine taş çıkaracak cinsten bir medeniyeti kurmuş ve yönetmişlerdir. Üstelik bu medeniyet, Türklerin alışkın olduğunun aksine, yerleşik bir medeniyettir.
Türklerin medeni bir kavim olmadığını iddia edenlerin kullandığı bir başka argüman ise Türklerin göçebe kabileler halinde yaşaması olgusudur. Yerleşik hayatın daha medeni bir yaşam biçimi olduğu pek çok tarihçi tarafından kabul edilir. Fakat burada da şunu göz önünde bulundurmak gerekir. Türkler yerleşik hayata, bunu kaldırabilecek bir kültüre ve medeniyet seviyesine sahip olmadıkları için değil; içerisinde yaşadıkları koşullar buna el vermediği için karşı çıkmışlardır. Çünkü Çin'deki yerleşik halklar tek ve güçlü bir yönetimin çatısı altında birleştikleri vakit, Türkler için önünde durulamaz bir güç oluşturmaktaydılar. Halbuki dönemin ileri görüşlü liderleri, göçebe kültürünün onları her daim bağımsızlıkları için savaşmaya hazırladığını, sert ve güçlü insanlara dönüştürdüğünü çok iyi bilmekteydiler. Atsız bir Türk, sıradan bir Çinliden daha iyi dövüşemezdi fakat; atlı bir Türk beş Çinliyi zorlanmadan alt edebilirdi. Yüksekten uçtuğumu düşünüyorsanız, Türklerin yapmış olduğu gerilla savaşlarını bir incelemenizi tavsiye ederim. Orhun kitabelerinde Türklerin neden yerleşik hayata geçmediği konusu çok güzel bir şekilde anlatılmış. Fazla söze gerek yok.
Öte yandan Türkleri Moğollarla kıyaslamak, karşılaştırmak da oldukça yanlış bir tutumdur. Tarihte hiç bir Türk devleti, Cengiz Han'ın yapmış olduğu türden bir yıkıma kalkışmamıştır. Elbette katliamlar olmuş, kimi zaman köyler kasabalar ortadan kaldırılmıştır, fakat bunlar sadece ordunun geçiş yollarının güvenliğini sağlamak ve anayurdu saldırılardan koruyabilmek için yapılmıştır. Kaldı ki Türkler gittikleri yerlerdeki halklara Jean Paul Roux'un tabiriyle "altın çağını" yaşatmışlardır.
Elbette her milletin kendine has bir kültürü vardır. Elbette hiçbiri bir diğerinden daha üstün değildir. Ancak sana ne olduğunu, kim olduğunu bilmeni, tarihini öğrenmeni öğütleyen bir dine mensup olan insanların " islama geçince adama benzemişiz olum, islamdan önce bildiğin barbarmışız lan, kesip biçmekten başka bi şey bilmiyormuşuz" diye uyduruk fikirlere kapılması ironiktir.
