öncelikle izin verin kendimi ifade edeyim, geri kafalılığımı ve de bu işin ehemmiyetini -kendim için- bir sereyim ortalığa.
19 mayıs, 29 ekim, 23 nisan gibi bayramlar önemli ve gereklidir. çünkü bu memleket, "hmm, ok, o halde neden cumhuriyet rejimini de denemiyoruz." şeklinde, gayet zallı zoplu bir senyörler toplantısı üzerine kurulamadı malesef.
gidip görmeyenleriniz varsa diyorum, şimdi bu 19 mayısı kaldırdık diye sevinen o küçük malların yaşında ölüp gitmiş insanlar var. heh, işte onlar senyör değildi, çarıklıydı. belki de 19 mayıslarda bundan pisi pisi giyeriz, azıcık anlayalım diye, ama onlar taşa toprağa bastılar, sonra taşa toprağa girdiler, biz yine senyör gibi çimene basıp güneşten şikayet ettik.
şiirler okuduk, şarkılar söyledik, danslar ettik, güldük eğlendik, yorulduk elbet, yorulmadan iş mi olur!
ama ne yaptık, hiçbir şey. o kadar şiir okuduk da ne anladık mesela. yok ki, vuruyorsun, ses çıkmıyor.
sonra daha üzerinden asır geçmemiş, gelmiş iki çapulcu, bıkbık edip kaldırmış bayramı, seyranı.
ataların da "oynamıyom ya." deyip gideydi keşke. sen babandan fazla para alıp statta gidip gazoz içeceksin nasılolsa,
nasılolsa boşa kurulu bu düzen, kurmasalarmış.
nasılolsa iki tane çapulcu gelip, kemaliste liboş, ülkesini seven sahip çıkan adama tatlı su milliyetçisi diyecek, ben daha halvet yüzü görmeden toprak yüzü görüyorum, benim ne derdim var deyip kaçsaymış, kovalamasaymış, üzmeseymiş kendisini bu kadar.
işte o bayram, adı üzerinde, bayram.
atatürk'ün belli şartlar altında, hiç de bayram niteliği taşımayan şartlar altında kalkıp samsun'a gittiği gün, bu işi kotarır mıyız ki acaba diye düşündüğü ve ilk adımını attığı gün, hiç de bayram olamayacakken aslında, algıda seçicilik edip de, bayram değil anmadır, oturalım efendi efendi analım demezsen, zaten senin neyine bayram, senin neyine insanlık. peh.
koskoca devranı, bir küçücük anma için, bir minicik algı için, "ondokuj mayıjları şevmiyorooş." durumuna getirdik ya, heh işte ben ona üzülüyorum.
şimdi böyle yetişmeyen nesli görünce üzülüyorum, biz vaktiyle saygı duruşunda kazara kımıldasak utanırdık. şimdikiler statta beklemekten şikayet filan ediyorlarmış.
merhaba, ben işte o malım.
buralarda bana mal denmesi, onlara da insan denmesi de çok doğalmış.
ben böyle mal olarak çok iyiyim. diğerlerini de allaha havale edecektim de, varsa yukarılarda göçenlerin toplandığı bir araf filan, atatürk gördüğü yerde hepimizi... neyse sakinim.