Mutsuz olduğu halde, yüzünden gülümsemeleri eksik olmayan insandır.
Dışarıdaki insanlar gamsız, dertsiz sanır seni, oysa sen yalnız kaldığın, kendinle başbaşa kaldığın anlara saklarsın hüznünü...
Başkalarına göstermek istemezsin içindeki hüznü, güçlüsündür sen güya...
Yazık dersin kendine acırsın, paylaşacak kimsen olmamasına değil, paylaştığında daha da artacak dertlerine yanarsın.
içersin bir kaç duble, beklersin gitsin diye içindeki mutsuzluk, gitmez, yapışmıştır yakana.
Sen nereye gidersen git, senden önce kurulur baş koltuğa mutsuzluğun. Ona inat gülümsersin, yüzün alışmıştır rolüne, için ise sessiz çığlıklarda boğulmaktadır.
içindeki çığlıklara eşlik eden mutsuzluğun, için için ertiri seni, kimseye diyemezsin derdini..
Mutluluk oyununa alışan bedenin, göz yaşları vermez artık sana, ağlayamaz olursun. Susar ve beklersin...