ağızda bakır tadı bırakan yazılar

entry9 galeri
    8.
  1. bir çift bmw x5 farı 2300 lira.
    bütün araba farlarını çok iyi bilen bi adam gördüm. her detayı, camın üzerindeki çizgileri, parlaklığını,
    otomobil farlarının ısıtmadığını bilen bi adam.
    asıl söylemek istediğim bu değil ama araba farlarını seven bi adam gördüm.

    vatan caddesine çıkan ışıklarda duruyoruz. aksayarak yürüyen bi adam sol en öndeki arabanın üstüne eğilerek farını elindeki göremeyeceğiniz kadar küçük bez parçasıyla siliyor.
    her zamanki manzaralar.
    bilirsiniz işte ışıklarda camınızı silmek isteyenler, elindeki selpak peçeteleri satmak isteyenler, allahla iletişim sorununuza çözüm olarak hakkınızda iyi şeyler olmasını sizin yerinize allahtan isteyen meslek erbabı.
    şehir ahalisinin hoşlanmadığı yan ürünler.
    çıkma insanlar.
    üstü çizilmiş kişiler.
    başarısızlar.

    buna dayanacağım.

    ışıklardaki adam yavaş hareketlerle önce arabanın sol farını sildi ve sonra farı usulca öptü. sonra sağ fara geçti onu da özenle sildi ve onu da öptü.
    ben iki araba gerisindeyim, durum biraz bulanık ama işte bana yaklaşıyor...
    durum netleşiyor, kanım kanırtılıyor. sağdaki arabaya geçti 2300 tl nin tozunu almaya başladı.
    2300 tlyi okşayarak sevdi.
    öptü.
    buna dayanmalıyım.

    o an hücrelerimden birinin kafasına göre bölünmeye başlamış olabileceğini düşünüyorum. önce küçük bi tümör ve sonraki bir kaç hafta içinde kemiğe metastaz olacağını. bacağımdaki şiddetli ağrı için gittiğim doktorun her şey için çok geç kaldığımı söyleyeceğini düşünüyorum. bir gün bi kanserim olsa böyle olmasını isterdim. malignitede sınır tanımasın. başlasın ve bitsin.

    bu hayali doktor bana "aşık olmak için çok geç" diyor.
    doktor bana "cennete gitmek için çok geç" diyor.
    iyimser şeyler de söylüyor.
    "ama iyi tarafından bak yüzün hiç bir zaman kırışmayacak" diyor. "romatizman olmayacak."

    eğer herhangi bir duygunuz yeterince örselenirse algınız, bakış açınız ve temelinden o duygu dönüşüyor. büyük-küçük, zavallı-onurlu, doğru-yanlış, kavramlar ve hayata dair algınız, herşey, sağlıklı ruh halinizi oturttuğunuz ne varsa yer değiştiriyor.
    mesela acınacak halde olan birini düşünün, eğer acınacak halde olma durumu yeterince abartılırsa aslında kime acımanız gerektiğini karıştırdığınız oluyor.

    adam arabanın farını az sonra sevgilisine vereceği bir gülü öpmesi gerektiği gibi öpüyor.

    o an sahibinin bile o fara hiç bu kadar yaklaşmış olamayacağını düşündüm.
    o an bi canlının bu hale nasıl gelebildiğini düşündüm. eşyaya tapınmayı izledim.
    o ışıklarda duran, vitrin camlarına ve fiyat etiketlerine bakarak yaşlanan bizleri düşündüm.

    beni yanlış anlamayın ama biz derken hepimizi kastediyorum.
    kaderi grafiklerle ve borsayla çizilen bizleri.
    falcısı ekonomistler, bürokratlar, politikacılar olan bizleri.
    o an, bi an önce yeşil yansa da bana sıra gelmese diye düşündüm.
    buna dayanamam.

    adam siliyor, farı elleriyle seviyor, sonra öpüyor ve diğer arabaya geçiyor. sürücüye bir şey söylemiyor, bir şey istemiyor.
    bana bunu yapma!
    bindiğim araba benim bile değil; şehre ve düzene yapışık yaşıyorum.
    bana ulaşmasına iki araba kaldı.

    o an karotis arterimden kopan bir pıhtının beyin korteksime ulaşmak üzere olduğunu düşünüyorum. az sonra pıhtı el ve ayaklarımı kontrol etmemi sağlayan korteks bölümlerine giden kılcal damarı tıkayacağını ve bu ışıklardan hiç bir zaman bir yere gidemeyeceğimi. bu pis herifin arabamın farlarını öpeceğini ve benim bakmaktan başka şansım olmadığını. buna 1. motor nöron hasarına bağlı strok(inme) deniyor. daha sonra ölmezsem spastisite gelişecek.

    bana ulaşmasına bir araba kaldı.
    yeşil yanmayabilir.
    pıhtı korteksime ulaşmak üzere olabilir.
    az sonra bu arabanın farlarını öpebilir.

    bazı anlar vardır geçen her saniyeyi hissedersiniz.

    hala kırmızıdayız ama ben kornaya asılıyorum. en öndeki araba yeşil yandı sanarak ilerliyor.
    kurtuluyorum eve kadar 20km boyunca önümde başka trafik ışığı yok.
    pis herif amma da canımı sıktı.

    bazı gerçekler size yeterince yaklaşmadığı sürece rahatsız etmez.
    adaletsizlikler, kıyımlar, tecavüzler, fakirlik hep vardır. gerçektirler ama bizi belki uzaktan görülen bir manzara kadar etkileyebilirler.
    bakar "vay anasına" der ve geçersin.

    böyle gerçekler üzmekten çok bizim canımızı sıkar.
    "nerden çıktı şimdi bu adam?"

    ben de fakirliğe üzülüyorum, adaletsizliğe de ancak herkes gibi televiyon dizileri üzerinden.
    böyle üzülmek daha konforlu.
    gerçek olmayan kişilerin gerçek olmayan dertleri beni gerçekten üzüyor.
    bu adam gibi münasebetsizler ise sadece canımı sıkıyor.

    ben ideal insan taklidi yapan kendimin her geçen gün solan üçüncü sınıf bir kopyasıyım.
    beni yanlış anlamayın ama ben derken hepimizi kastediyorum.

    10 km kadar sonra dilenciliğin erken emeklilik hakkı olan ağır işlerden olduğunu düşünüyorum.
    sabahtan akşama kadar ayakta ve her türlü hava şartında yapılan bir işi hafife aldığımı düşünüyorum. bundan sonra hak ettikleri ücreti ödemem gerektiğini düşünüyorum.
    bir gün bir dilencinin "gücün kuvvetin yerinde sen de herkes gibi çalışsana" diyen birine "çalışıyorum ya" diyeceği günlerin geleceğini düşünüyorum.

    15km kadar sonra 2000cc üstü araba kullananların ölümü hak ettiğini düşünüyorum.
    beni duygusuz yada emeğe saygısı olmayan biri olarak düşünmeyin ama; bir çaya 5tl verdiği için garson tarafından öldürülen müşterilerin olması gerektiğini düşünüyorum.
    güzellik merkezinden çıkarken sağ memesi zorla gaspedilen kadınların olması gerektiğini düşünüyorum.

    beni çağ dışı biri sanmayın ama çöpten karton toplayan adamın yanından geçen range rover jipin, mercedes arabanın içindeki adamın utanması gerektiğini düşünüyorum.

    bi an bmw x5 in içinde oturmanın ne kadar ayıp olduğunu düşünüyorum.
    lüks arabaları çizmeye karar veriyorum.

    beni yanlış anlamayın ama bütün güzel şehirleri yok etmek istiyorum.

    özel jet uçaklarının benzin deposuna işeyen havalimanı çalşanlarını düşlüyorum.

    not: ağzınızda ne biçim bi tat oluştuğunu bilmiyorum ama askerde olduğunu öğrendiğim muslukbasi'na selam ediyorum.
    11 ...