benim tanıdığım odtü'lülerin hiçbirinde göt kalkıklığı sorununa rastlamadığım gibi aksine hepsi iyi niyetli, mütevazi ve adam gibi adamlardı. fakat gerek başarılı iş çevrelerine gerekse türkiye'nin en önemli kurumlarının tepesine göz attığımız vakit bir odtülü'ye denk gelmemiz tesadüf değil, odtü felsefesinin insanı başarıya götürmesinden kaynaklanmaktadır. e tabi durum böyle olunca çekememezlik hat safhada olup, bok atma işlemleri bu başlıkta görüldüğü üzere devam etmektedir. zaten odtü dışından olan bir insanın, kampüsün havasını solumamış birisinin bunu anlaması beklenemez. yıllardır " stadyumda devrim yazıyor o zaman herkes devrimcilik oynuyor" gibi bir anlayışla odtü öğrencisine yaklaşan bazı dangalaklara ise diyecek söz bulamıyorum.
(bkz: çamur at izi kalsın)