gençliğin en büyük rezilliklerden biridir. o zamanlar daha 18-19 yaşlarındayım kızla ilk defa buluşup bişeyler içicez benim bir tane salak arkadaşım var ilker diye bana ders veriyo sözde sigarayı yarımken söndür yok kahveyi şekersiz iç he bide yaz kış soğuk suyla duş alıyorum de. bende mal gibi dinledim tabi.
oturduk kafeye laf muhabbet konusuyoruz eleman geldi sipariş almaya. cansu ne içersin? sütlü kahve istedi ( ozaman bile 6 tl falandı kol gibiydi) sıra bana geldi aklıma da ilker hayvanı geldi. lan dedim sigara içmiyorum ee burdada soğuk suyla duş alıcak değilim bari şekersiz kahve içeyim diye şeytan dürttü beni hemde sağlam dürttü. ben filtre kahve istiyorum ama şekersiz olsun lütfen dedim. eleman dakika bir gol bir orda bozdu zaten beni. arkadaşım sekersiz yapıyoruz zaten sen masadan atıcaksın şekerini deyince rezilliğin startı verildi.
kahveler geldiii.. bu arada kahveleri beklerken benim nasıl şekersiz içebildiğim irdeleniyo kız tarafından. bende havalara giriyorum sert erkeğim ya sert kahveden hoşlanıyorum falan diyorum salak salak muhabbetler işte. neyse kahveler geldi. kız bana odaklandı. ben sırıtmış bir halde bir yudum aldım. dünyam başıma yıkıldı. suratım maymun götü gibi oldu aferdesiniz. geri püskürtcem o derece. kız koptu tabi. bende itiraf ettim ilkeri. bütün suçu onun üstüne attım. kahveyide 6 kesme şekerle ancak içebildim. lan bari çayı sekersiz içeyim dedim oda olmadı. belli birsüre çayı kahveyi ağzıma koyamadım haliyle. bunlar hep anı tabi toruna şeye.
ilk kez buluşaçağın kız arkadaşınla kahve içmek isterken oluşan istenmeyen olaylardır.