nazım hikmet ran

entry2956 galeri video22 ses1
    176.
  1. nazım hikmet'in ülkesinden ayrı kalacağını hissedip , hikmetli bir nazımla vasiyeti buyrun:

    -vasiyet-
    "Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
    ölürsem kurtuluştan önce yani,
    alıp götürün,
    Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni.

    Hasan Bey'in vurdurduğu
    Irgat Osman yatsın bir yanımda
    ve çavdarın dibinde toprağı çocuklayıp
    kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda.

    Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın,
    seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu,
    tarlalar orta malı, kanallarda su,
    ne kuraklık, ne candarma korkusu.

    Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz,
    toprağın altında yatar upuzun,
    çürür kara dallar gibi ölüler,
    toprağın altında kör, sağır, dilsiz.

    Ama bu türküleri söylemişim ben,
    daha onlar düzülmeden,
    duymuşum yanık benzin kokusunu,
    traktörlerin resmi bile çizilmeden.

    Benim sessiz komşulara gelince,
    şehit Ayşe'yle Irgat Osman
    çektiler büyük hasreti sağlıklarında
    belki de farkında bile olmadan.

    Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani, ve de uyarına gelirse,
    tepemde bir de çınar olursa
    taş maş da istemez hani...

    Irgat Osman'ın hikâyesinin yer aldığı halk türküsü

    Akpınar'ın taşında
    Osman'ım on beş yaşında
    Osman'ımın ölümü
    Kurumtere başında.

    Parsamazın dağları
    Horhor eder çamları
    Toktamış o Hacı Ethem
    (Hasan Bey'in babası)
    iyi beklesin damları.

    Parsamazdan geçtin mi?
    Soğuk sular içtin mi?
    A benim yiğit Osman'ın
    Sen dünyadan geçtin mi?
    Parsamazın söğüdü
    Seni kimler sürüdü
    Türk Ali ile Hacı Ethem
    Aldı bıçağı yürüdü. "

    http://pazar.zaman.com.tr/?bl=5&hn=463
    0 ...