sizin mevsiminizin de cümlenizin de gelmişini geçmişini diye güzelce küfürlediğim kaldırılma kararıdır.
kendi adıma, eğitim hayatımda da, okul bittikten sonra da, stadlarla emek verilerek yapılan gösterileri izlemekten her zaman gurur duymuşumdur.
29 ekim kutlamalarını, "inadına kutlamak" varken, geçtiğimiz 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı, birliği ve bütünlüğü dağdaki üç beş katile bırakmayacağımızı, coşkuyla hep bir ağızdan "dalgalan sende şafaklarda ey nazlı hilal" diyerek protesto etmemiz gerekirken, hepimiz facebook ve twitter'dan protesto ettik değil mi?
#29ekimimedokunma yazdık aman ne kadar önemsediler. şimdi de #19mayısımadokunma diyoruz. 19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramı'nı biz gençlere armağan ettiğini Atatürk twitleyerek duyurmuştu değil mi? o yüzden biz de aynı mecra ile tepki veriyoruz. çok sevgili badem bıyık başbakanımız haklı, biz facebookta twitterda hakara makara yapıyoruz.
eğer gerçekten bir tepki verecekseniz, tepki veren herkes "hayır"ını twitter'dan değil, milli eğitim bakanlığı'na sözlü ve yazılı dilekçe olarak verse, inanın birilerine "hop arkadaş haddini bil" dediğimizi gösterebiliriz.
not: sevgili milli eğitim bakanım, 2000li yılların başlarında, rengarenk kelebek isimli 19 mayıs gösterisindeki pembe kelebeklerden biriydim. 23 nisan sonrasında çalışmalara başladık, 19 mayıs'a kadar devam etti. inanın hava öylesine sıcaktı ki, amele yanığı olmuştum. her gün farklı bir tişörtün iziyle gerçekten de doğal yollarla olmam istenen rengarenk kelebek olmuştum. mayıs soğuk bir ay değildir. hele öğlenleri güneş başına geçip kusturacak kadar pis bi sıcağı olur. ellerinden öperim. anangillere, karıngillere cümleten selamlar.
