isyan; tanrıya, sevgiliye, arkadaşa, doğaya... karşı yapılabilir. isyanda söz konusu olan;
verilen bir emek karşısında ya da duyulan bir umut karşısında beklenmek istenmeyenle karşılaşıldığında isyan etmektir. isyan edebilmek için, önceden bir beklenti içinde olmamız gereklidir. bu beklenti ise, doğrudan istem cümlelerine dönüşmeden hayatta yerini bulabilir. örneğin hepimiz daha yüksek koşullarda bir hayat isteriz, araba isteriz ama ev istemeyebiliriz. bu durumda, ev çıkma ümidimiz olsa bir çekilişte ve de yğksek bir ihtimali olsa bunun- yani kısaca bir beklenti yaratabilmişse bizde- ve de ev çıkmasa bile beleşten o zaman dahi isyan belirtileri görülebilir;
- hay ya, ne güzel çıkacaktı işte gibi... halbuki, ev beklentimiz yoktu önceden, kendimizi kaptırmıştık, bir şey beklemiştik o an için. bu beklenti, daha önceden de söz konusu değildi.
o halde; sonsuz istem çerçevesi altında her şeyi isteyebilen ama istediklerine her zaman sahip olamayabilen bir insanın, mutluluk- hatta kin, öfke isteminin olay olarak gerçekleşmemesi sonucu isyan edebiliriz.
tanrıya isyanda;
insan, kendini tanrı ile iç iletişim halinde görüyor olabilir. ve belli davranışlarının sonunda, kendisinin bizzat seçtiği sonuçlarla ödüllendirileceğini düşünüyor olabilir. eylemleri karşısında sonuç farklı veya kötü olursa, o zaman isyandan söz edebiliriz kanımca.
vücut uykusuz kalınan gecelerine de isyan eder ve adamı bir gün için 15 saat gibi eşşek bir vakit uyutarak, isyanını belli eder.
alkolde de öyledir, çok alkol içince kusulur. vücut isyanı gene devrededir.
isyan ahlakı böyle olsa gerek.