güzelmi$.
yazlık sinemalarda ankara gazozu içip, munis tavırlarla manitaya süzülmek; defalarca seyrettiğin filme götürüp sonra o manitayı, duygusal sahnelerde yapay pozisyonlar almak, ho$mu$ be yavrum. tarık akan'ın gül$en bubikoğlu'nu öptüğü ânda beline dolamak elini yani. oof.
tüketim toplumuyuz malûm. fütursuzca eskitmek ve yeni'ye sahip olmak istiyoruz. rezervasyon yaptırıyoruz bir yere giderken, pantolonlarımız ütüsüz ve saçlarımız dağınık. modernizmin kirli yanlarını aldık ve turp tadında bir $ey kaldı bize. artık yemeklere gidiyoruz i$ çıkı$larında, sinemalarda yuvarlak sözcükler seçiyoruz sonra, biz büyüdük ve kirlendi mi dünya?
ben özledim yazlık sinemaları. birkaç kez gitmi$tim zaten. tadı ba$kaydı ama. kum kokan ayaklarım çıplak, "the beach"i seyretmi$tim ailemle av$a'da. gazoz içip mısır yemi$tim. kızın biri bana göz kırpmı$tı. kırpılmı$tı içim. yaz, kırılmı$tı sanki.
o eskimi$ tahta sandalye, o aksak bacaklı tahta sandalye, o kirli perde..