uzun bitmek bilmeyen yollar kaçırıyor seni benden, arkandan bakakalıyorum hasretle...
kısacık ve bir ömrü mum ışığı gibi bitiRiveren zaman uzaklaştırıyor seni benden, yaşlandıryor hem kalplerimizi hem de duygularımızı, arkandan bakakalıyorum hüzünle...
ve sen, ömrümün en uzun ve elimi uzatsam gidebileceğim en yakın yolu... ve sen, ömrümün en uzun saniyesi ve en kısa saatlerini tattığım sen... ve senin aşılmaz duvarların, benim o duvarları aşamayacak kadar güçsüz kollarım, bulanık aklım ve yara bere içinde kalmış kırık kalbim...
yani ömrüm, yani ruhum; sen ve ben... sen, ben, yol, zaman ve bitmek bilmeyen duvarlarımız...