insan oglunun hayvanattan farkı düsünebilme melakisidir. düsüncelere dalinca ne nasil ve niçin gibi sorularini sormaya başlar bir zamandan sonra. tarih boyunca insanlar ister dinle, ister kendi cabalari ile cesitli felsefe akımlari yapmişlardir. ve total olarak insan ogluna sistematik düsünme melaikesi armagan etmişleridir. gerçi cogunlukla medeni toplumlar (teknolojiye, ekonomide ve sanatta bayraktarlik yapanlar) önculugune gecer. düsünme yetisi bir yere varmayan toplumlarda ise felsefe lüxtür. turkiye cumhuriyetinde ise felsefe boşa ugras gözükür. fakat komik olan sudur ki sonra aglasiriz. neden gelişmedik neden muazzam bir imparatorluktan ücüncü sınıf bir ülke oluyoruz diye. çünkü düsünmeyi biliyoruz. anlı sanlı antik yunana medeniyetinden taşlar kalmadi sadece. bir kamyon filozof ve düsünürler kaldi. biz ülke olarak katkı yapamazsak düsün dünyasina bunlar bos işlerdir diye biz toplum olarak cok babayi aliriz. ha para kazaniriz (o basit iş) ama zengin ama saskın millet oluruz. arap ülkeriyle nasil massak geciyorsak bizle de maşak gecer el oglu.