türk insanının bir türlü beceremediği eylemdir. genelde sürü psikolojisiyle,
düşünmeden hareket edilir. mesela hrant dink'in öldürülmesi sonucu
oluşan sloganları göz önüne alırsak, aslında tepki koyma konusunda ne
kadar beceriksiz olduğumuzu anlarız. tepkisel eylemin gerçekleştirildiği
meydanlarda, kalabalık içinde bir kaç kışkırtıcı "hepimiz hrant'ız, hepimiz
ermeni'yiz." diye bağırır. sonra bu slogana kalabalığın yarısı eşlik eder. geri kalan yarısı da zaten olaylardan bihaber olan meraklı kalabalıktır. sonra bir bakarız ki
meydandaki herkes ermeni oluvermiş. halbuki o sloganları atanların çoğuna
sorsak, ermenistan'ı işgal edelim derler... gelelim güncel bir örneğe. fransa'yı ve ürünlerini boykot etmeye başladık, imza
kampanları düzenledik... sağolsun halkımızın da büyük çoğunluğu bu
kampanyaya imzalarıyla destek verdi. sonra gittiler süpermarkete, bilinçsizce
alışveriş yapmaya başladılar. hem de daha imzalarının mürekkebi kurumadan.
boykot ediyorum dersin, fransız kozmetik ürünlerini kullanırsın, sabahları fransız
traş sonrası losyon kullanır, fransız parfüm sıkarsın. kahvaltıda fransız peyniri yersin. fransız arabana binip işine gidersin. boykot oldu mu da, kaçırmazsın. -hayırdır birader, bu kalabalık ne?
-abi fransa'yı protesto ediyoruz. ürünlerini falan boykot edeceğiz.
- he anladım. nasıl ediliyor o, ben de edebilir miyim kolaysa?
-ne demek abi, sloganlara eşlik et yeter. tarzında diyalogların yaşandığı protesto gösterileri ve boykot anlayışına sahip
olduğumuz sürece hiç bir halt olamayız. ancak ve ancak sürüdeki güdülen
koyunlardan biri oluruz. protesto oldu, yugoslavya dağıldı, sscb dağıldı, yunanistan'da hükümet devrildi,
italya'da başbakan değişti. bizde protesto olur, milletvekili maaşları zamlanır.