kendisine verilen tepkilere bakarak arkasında yatan sebeplerin anlaşılabileceği bir ifadedir. çokca kullanılan bazı tepki kalıpları ve ilk akla gelen yorumlar:
"sevmezsen sevme ama saygı duy" (sevmediğini belli edecek hareketlerden kaçın)
"sevmiyorsan yurtdışına git" (kimse seni görmesin, duymasın)
"türkçe konuşma" (git başka dil öğren, türkçe'de türkleri sevmemek yasaktır)
"hain" (sevmiyorsan, üstelik bizdensen, demek ki hainsin)
"çok da sikimdeydi" (sikinde olmasa zaten bu cümleyi kullanmazdın)
"şerefsiz, soysuz, atasız, dinci, komünist, anarşist, liboş..." (söverek yok sayma)
"türkleri sevmiyorum" lafını türk olduğunu söyleyen biri türkçe olarak diğer türkler'in anlaması için dile/yazıya getiriyorsa diğer türkler'in yapması gereken "ne iş" ya da "niye" tarzı sorular sormaktır. çünkü başka bir ülkeden veya kimlikten biri bu ifadeyi başka bir dilde ortaya koyduğu zaman cevap hep hazırdır: bizden değil, bizi sevmemesi doğal. peki senden olan söyleyince? o da mı doğal? hadi bir kişidir, deli dedin, küfür ettin ve yok saydın. ya bunların sayısı artarsa? şimdiye kadar uygulanmış ayrımcılık kalıplarına bir yenisini mi ekleyeceksin, mesela türkleri seven türkler ve türkleri sevmeyen türkler diye.
birşeyin parçası olduğu halde bu parçası olduğu yapıyı, fikri, aileyi, milleti, dini, grubu, takımı, vs. sevmediğini söylemek zorunda kalan kişi birşey söylemeye, birşeylerin yanlış olduğunu anlatmaya çalışıyor olabilir. bu kişinin ne dediğini anlamamaya gayret etmek, elinin tersiyle itmek aslında kendisinin de dahil olduğu o yapıyı görmemeye çalışmaktır. burada sevilmeyen türkler o tarihte yaşamış atalar değil; her sıkıştığında o ataları hortlatarak kendi boşluğunu gizlemeye çalışan acizlerdir. aciz oldukları için değil, ama kendilerine bakma zahmetinde olmadıkları için sevilmezler.
sevmemek yoğun bir duygu değil, sadece bir şikayet. ancak sen yoğun olmayan bir duyguya yoğun bir duygusallıkla tepki verirsen, süreç içinde ya bir "karşı taraf" oluşturup o tarafı da kendi yoğun duygular alemine sürüklemek istiyorsundur -mesela nefret duygusu- ya da birşeylerle hesaplaşamayacak kadar çaresizsin demektir. her ikisi de vahim...
