standart bir kahvenin fiyat ortalamasının 5 yahut 6 lira olduğu bir mekâna süper lüks bir yer gibi davranmak ve oraya gidiş şekillerini sorgulamak çok enteresan bir mantığı barındırır diye düşünürüm. çay bahçesine git ya da herhangi bir abuk kafeye; sütlü bir kahveyi taş çatlasa en ucuz 4 liraya içersin, tepende akbaba gibi 348398 tane garson acaba ne zaman bitirecek diye dolanır, -içer misiniz? sorusuna vereceğin hayır cevabı da dünyanın en meymenetsiz yüz ifadesiyle karşılanır. o dakikadan sonra kalkıp gitmen için yapılan psikolojik baskı da cabası. starbucks'ta bunların hiçbiri yok! hadi herkes oraya! değil mevzu, ortamın ne denli sakin ve beklentiler dışında olduğudur. rahat rahat vakit geçiriyor muyum kardeşim? evet. benim için önemli olan o, ister otobüsle istersem de yürüyerek giderim. elinde 3840938 milyonluk telefon, ayağında konversle kimse halk edebiyatı yapmasın mümkünse.