yazın izinli olduğumdan dolayı çalışmyorum. ve bu olayda yaz sıcaklarının ense kızarttığı bir günde vuku bulmuştu. hava çok sıcaktı. öyle ki ben deyim 37 siz deyin 38. millet kavruluyor, adeta sahile akın ediyordu. genelde sahili pek sevmem ama o gün bende denize girmeye gitmiştim. bir hayli yüzdükten sonra sahile çıkıp, şemsiyemin altına yattım. yanımda getirdiğim kitabı okumaya koyuldum. sonra yabancı buyruklu sonradan isveç li olduğunu öğrendiğim bir bayan yanıma gelip sohbeti başlattı. ingilizcesi benim kadardı. yani çokta iyi değil. ama anlaşabiliyorduk elbette... havaların sıcaklığından, denizin güzelliğinden bahsederken birden aklıma ulu önderimiz geldi. ona atatürk hakkındaki düşüncelerini merak ettiğim için atatürk ü sordum. bilmediğini söyledi. şaşırdığımı ve nasıl oluyorda bilmediğini sorduğumda bilmesi gerekip gerekmediğini sordu... elbette bilmek zorunda değildi ama hitleri, zulkarneyni, che yi kısacası dünya düzenine yön vermiş bir çok adam hakkında fikir sahibiydim. en azından adını duymalıydı bence... açıkçası şok olmuştum. aslında suç atatürk te değil bizdeydi. en azından o şekilde kendimi teselli ediyorum...