-hocam n'edicez şimdi? 35 köylü biraz
çok oldu, halka anlatamıyoruz.
-sen beni dinlemezsen, bak daha neler
oluyor?
-tamam hocam, söz. bir daha ne dersen
yapıcam.
-söz mü?
-söz hocam. yemin billah!
-ulan sus, senin benim imanımın ne olduğu
belli değil mi de yemin ediyorsun? "din,
iman, allah" laflarını halkı uyut diye
öğrettim sana, bana mı yemin ediyorsun?
söz ver yeter. ama tutmazsan ne olduğunu
gördün, gözünün yaşına bakmam.
-tamam söz. n'apalım şimdi?
-kolay. şu paşayı iki üç güne tutuklat,
bütün problem hallolur.
-nasıl olur? savcı bırak tutuklama istemeyi,
iki üç günde onun hakkındaki dosyaları bile
okuyamaz. halka inandıramayız.
-oğlum tam tın kafasın. hala halk diyorsun!
halk mı kaldı? tebaa de sen ona. tebaaya
demokratikleşme, özgürlük falan de, üstüne
de din, iman, allah sosunu dök. bak bakalım
nasıl kraldan çok kralcı oluyorlar!? sen
dediğimi yap, paşayı tutuklat.
-35 köylü unutulur mu diyorsun?
-unutulur unutulur. garantiye almak için
senin kuzu'ya söyle, "yüce divanda yargılanmaz,
suçu görevdeyken işlemedi" desin. sonrasına
karışma. birkaç hafta "yüce divanda mı
yargılanır, özel yetkili mahkemede mi"
tartışması sürer. sonra sen sağ ben selamet.
35 köylünün esamesi okunmaz. arada şu
vekillerin maaş zammı kanununu da çıkarıver.
kimse tek kelime etmez.