insanlar hayatlarını tek başına yaşayamazlar. Bu durum tamamiyle yapayalnız olan kişiler içinde geçerlidir. Her ne kadar yalnız olunsada illa ki biriyle yada birileriyle küçücükte olsa bir paylaşım muhakkaktır. Her paylaşım bir anı oluşturur aslında. insanlar sadece yaşanmışlıklarıyla vardır. Önemli veya önemsiz, bilinçaltı yaşanan her olayı kayıt cihazı gibi kaydetme özelliğine sahiptir ve geçmişte yaşanılan her şey bizim hatıralarımızı oluşturur. Bu yüzden hatıralar yok olursa ruhta yok olur. Yani yaşanmışlık eşittir hatıralar diyebiliriz. Hatıralar ikiye ayrılır; iyi ve kötü hatıralar. Hatırlanmak istenen ve hatırlanmak istenmeyen... iyi veya kötü bütün hatıralarımızla yaşabiliyorsak aslında çok şanslıyız, hafızamızı kaybedip bütün anılarımızın tamamen silindiğini düşünürsek ki bu kim olduğumuzu unutmamıza sebep olur. Yani insanlar hatıralarıyla vardır. Silüetler unutulur gider, bir tek hatıralar unutulmaz, bir zamanlar bizi belki mutluluktan öldüren anları şuan hatırlamak acıların en büyüğü de olabilir ama insan hatıralarıyla yaşar.
Boyuna geçip giden ömürde, hatıraları anmak, yaşamayı uzatmak mıdır, kısaltmak mı? Ruşen Eşref Günaydın
Ve Mirkelam'ın hatıralar üzerine harika şarkısı;
(bkz: