adam, tüm gençliği ve çocukluğu boyunca sevgiye dair, aşka dair ve her bi boka dair duygularını bastırmıştır. artık o kadar bastırılmıştır ki bu duygular adam sıçarken bile aradan duygu kırıntıları çıkar. sevgisizlik zordur, koyar adama..beton olsa yıkılır, çelik olsa erir sevgisizlikten. ve sevgisizlik çaresizliğe gebedir...sevilmemiş insan toplumla çelişir, kendine kocaman, kimsenin giremediği sokuk ve soluk bir dünya kurar...bu dünya genelde dönmez, musa'nın sandığından çıkma bir dünyadır bu. aslında bu dünya tüm dünya dinlerinden eskidir. bu yalnızlığın, çaresizliğin ve bilimum melankolik duygunun inşaa ettiği içsel bir oluşumdur. ve bazen başlığın kahramanı dışarıdaki dünyayla bağdaşmayan içindeki dünyaya hayır diyemez. tamam amına koyum der ve kocaman çelişkiler belirir meyhane köşelerinde. ve bağıra bağıra dün gece o orospuyu nasıl siktiğini anlatır..akabinde o orospuya olan aşkını ilan eder meyhana eşrafına. nasıl sikerim sokarım meyhanenin default jargonuysa bu durum da meyhane müktesebatına yabancı değildir...bu insanları normal karşılamak gerek..