hırsız polis

entry48 galeri video1
    32.
  1. hayatımda gördüğüm en saçma son ile biten dizi. hayır o kadar saçmalık var ki ilk 49 bölüme ihanet edilmiş resmen. bir tek aksakın kendini feda etmesi güzeldi. kendimi zorladım bu bölümü seyretmek için ve benim seyrettiğim dizi bu olamaz dedim sık sık. ama maalesef dün gece kanal d ekranlarında dönen dizi gerçekten hırsız polisti.

    şimdi bir polis düşünün sorgu odasında her türlü eziyeti yapabiliyor ( selahattin başkomiserin ve murat komiserin zamanında arızaya yaptıkları mesela ). ancak bu polis * nasıl olup da aksakın evine izinsiz girebiliyor? hadi ona da tamam dedik. peki nasıl oluyor da babanın serum hortumunu kesmenin hesabını yapabiliyor, tehditler savurabiliyor. gerçekten inanması zor sahnelerdi.arama izni diye birşey icat edilmiş zamanında, ne için acaba diye düşünseydiniz bari ya.

    bir diğer konu ise yakup, arsen ve jiletin aksakın yanına giderlerken yoldan geçen vatandaşa menekşe sokak no : 13 demesiyle, elemanın "abi burdan sağa gir ordan da sola dön karşındaki büyük sarı bina" demesiydi. o kadar adres sordum istanbulda hiç bir zaman tam olarak söyleyemedi bana kimse. ama baksanıza elin oğlu bilmem nerdeki sarı binanın kapı numarasını dahi biliyor. oldu olacak bir büro açsınlar da çocuğa, gelen geçen adres sorsun. o da yolunu bulur en azından. (bkz: danışma ücreti 5 ytl)

    ve en önemlisi sanırım; selahattin başkomiser dememiş miydi "hemen deniz, hava, tren, tüm istasyonlara haber verin" diye? bu ikili * nasıl olup da çıktılar ülke dışına hayret ettim vallahi. bir de kalkmış mavi hanım türk polisine alnında tükenmez kalem izi var demez mi? hayır enayi yerine koyacaksın ki haşa, başka bir numara yazın senaryoya ya. polis de elini sürüyor alnına ve nasıl oluyorsa bizim tükenmez kalem izi siliniveriyor. mavi öyle diyor ha tamam silindi şimdi. hay allah gördün mü bak? türk polisi kaçakları bu kadar basit bir şekilde kaçırır mı sizce sayın senaristler?

    oldu olacak bir de toplumsal mesaj vereyim de tam olsun.
    sevgili tmc yöneticileri! sizce bir hırsızın ve ona gönül veren bir polisin, her türlü yasa dışılığı işledikten sonra yurt dışına kaçması akıl işi midir? sizce halkın olanca tepkisinden sonra aliye dizisinde yapılan senaryo değişikliği burada da vuku bulamaz mıydı? hatırlarsanız aliye o dizide sinan'a geri dönecekti ancak gelen tepkiler "aldatılan bir kadını nasıl olur da geri döndürürsünüz? olacak şey değil bu!" modunda olunca senaryo hemen değişti ve aliye tekne gezisine çıktı. burada da bir hırsızın bu şekilde hem de çok saçma ve bir o kadar da basit bir senaryo ile yurt dışına kaçması, olacak şey miydi??? belki de bunlar tmcnin suçu değil ama yapımcısı onlar olduğu için böyle yazdım...

    nerede kaldı topluma mal olmuş dizi karakterleri? nerede kaldı topluma diziler aracılığıyla verilen mesajlar? nerede kaldı bu dizideki türk polisinin şanı şerefi?

    tüm bunlardan sonra bir tek uğur yücele teşekkür edilmelidir. gerçekten rolünü çok iyi oynadı. en başında da, en sonunda da...

    edit : en önemli yeri unutmuşum. aksak büfe personelinin * jileti ingiltere'ye, ümit'in yanına göndermesi çok dokunaklıydı. bir aşka ancak bu kadar saygı duyulabilirdi ki; senaristler de saygı göstermiş olacak ki jileti sevgilisiyle londra manzaralı * bez bir afişin önünde buluşturdular. çok duygulandım sözlük çooook...
    3 ...