Terim anlamıyla değerlendirildiğinde, cevap hayır olsa da, aslında evet olarak cevaplanması gereken soru. Kabaca laiklik, din felsefesinin devletin işleyişinde(politika, hukuk, eğitim-öğretim vs.) yer almamasını salık verir. Ancak din felsefeleri(özellikle de islam) sadece "öteki dünya" ile sınırlandırılabilecek bir yapıya sahip değildir. Şimdi kişi, hukukla ilgili bir konuda(mesela miras) modern hukuk kurallarını baz alıyorsa laiklik kavramını benimsiyor demektir. Eğer dini referans alıyorsa da dindardır. Şimdi; islam dinini benimsemiş birey(diyelim ki hakim) konu ile ilgili karar verirken, tanrının hükmü yerine, bir insanın/topluluğun belirlediği kuralları uygularsa düpedüz şirke girmiş olur. Kısacası, ikisi birden olunamaz. Bu, bir kişinin "ben hem komünistim hem de kapitalist" demesi kadar saçmadır.