kuzenlerle hep birlikte toplanılmıştır. ailenin en haylaz, soytarı çocukları bir aradadır. (ben de bunların arasındayımdır ) ne yapsak da bir itlik etsek diye düşünülürken, ecza dolabında temiz şırınga bulunur. hemen masa üzerinde bulunan meyve tabağından bir portakal araklanır, şırınga vasıtasıyla portakalın içinden bir miktar su çekilir. kimseye çaktırmadan tek sıra halinde balkona çıkılır, balkon demirlerinin arkasına pusu kurulur. yoldan geçen ilk kurban görülünce, iyice gizlenildikten sonra, kurban tam balkonun mahallindeyken şırıngadan portakalın suyu fışkırtılır. geçen kişi ne yapacağını şaşırmış vaziyette etrafına bakınırken, bu pislik kuzenler sesleri çıkmasın diye yumruklarını ağızlarına tıkarak, balkon pis mi temiz mi düşünmeden yerlere yatarak kahkahalarla gülerler. aynı şey birkaç defa tekrarlandıktan sonra, gülme krizleri sonucu karın ağrıları başlayan kuzenler, yine tek sıra halinde kedi gibi sessizce içeri döner, oyunlarına devam ederler.
çocukluk işte! ve hiiç unutulmaz.