- Dün Başbakan Tayyip Erdoğan'ın grup konuşmasını dinlerken içimden şu geçti: "işte budur..."
Uludere'deki elim olay konusunda, her önüne gelenin küçük, küçücük, mide bulandırıcı bir popülizm yaptığı günlerde, ülkenin başbakanından beklenen ses budur.
Ne mi? Onu da açık açık özetleyeyim:
- Evet, orada vahim bir hata yapılmıştır.
- Ama bu ülkenin ordusu, güvenlik güçleri, silahlı bir örgüte karşı görevini yapmaktadır.
- O görevi onlara kim mi vermiştir? Ülkenin seçimle işbaşına gelmiş sivil hükümeti.
- Bu bir savaştır ve her savaşta ne yazık ki hatalar olmaktadır. Dünyanın en gelişmiş ordusuna sahip Amerika bile geçmişte bundan daha ağır hatalar yapmıştır.
- Evet bu hatanın üzerine gidilmeli, sonuna kadar araştırılmalı, sorumlular ortaya çıkarılmalıdır
- Ama bunu yaparken, orada savaşan insanların gururunu, moralini tarumar edecek sorumsuzluklardan kaçınılmalıdır.
- O insanlar orada kahramanca bir mücadele vermektedir. Bu mücadele sizin, benim, onun, bunun siyasi ideolojisine, düşüncesine uygun olmayabilir. Ama o görevi ona bu ülke vermiştir.
- O nedenle Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın orada savaşan insanların arkasında durması doğrudur ve alkışlanması gereken bir duruştur.
- En üzücü olanı, artık Cumhuriyet ordusunu savunmanın bile cesaret kabul edilecek hale gelmiş olmasıdır.
- Evet Sayın Başbakan. Doğru olanı yaptınız. Siz ordumuzun arkasında durdunuz; biz de sizin arkanızdayız. Orada kahramanca savaşan subaylarımızı, çocuklarımızı bir avuç aydına, bir avuç ona buna yedirtmeyeceğiz...