senden gerçekten de emindim.. "adam" bu demiştim.. ne kadar da samimi ne kadar da içtendin.. konuşman, hareketlerin.. beni iyi hissettiriyordun, mutluydum vesselam.. güven veriyordun.. "hayatımda her zaman yer alacak nadir insanlardan birisi" diyordum senin için, kendi kendime.. değer veriyordum, önemsiyordum, arkadaşça seviyordum ben seni.. biz birbirimizi geç bulan; ama buna rağmen o geçen sürenin pişmanlığıyla birbirine sarılan iki arkadaştık.. sonra bana yaptıkların.. beni resmen hiçe sayıp, bana -aslında haklı olduğumu, doğruyu söylediğimi bildiğin halde- hakkımı vermemen.. beni ayaklar altına aldırman.. ne güven duygusu kaldı ne de samimiyetin.. tanıdığımın tam tersi; bir "adamcık" duruyordu orada.. yanında durduğun "genital bölgeli" beni öylesine çok üzerken; sen daha da üzdün.. o "genital bölgeli" beni çirkinliklere sürüklerken, ben çıkmaya çırpınırken; sen sadece baktııın baktııınn.. ha bir de sen de ittin beni arkamdan, harcadın beni.. şimdi ne oldu? karşılaşınca birbirine sadece uzaktan bakan iki kişi olduk.. birbiriyle konuşmak için can atan, eski muhabbetleri özleyen, belki de ömür boyu birbirimizin yanında olacak iki kişiyken.. sence ne oldu? sen mutlu musun şimdi? "genital bölgei" sana sadece ona verdiğim isimden başka ne sağlıyor? huzur, mutluluk? aşk veriyor mu aşk? sen onu nasıl tanıyamıyorsun? çevresindeki insanlara senin verdiğin statü sayesinde nasıl davrandığını nasıl bilmiyorsun.. o kibiriyle insanlara nasıl davrandığına ben şahit oldum.. arkadaşını, çok masum bir kızı ağlattı biliyor musun? işte o an daha da bir tiksindim ondan.. nefret ettim.. keşke sen de görseydin.. o uyaptıklarını görsen, duysan, bilsen; onun yüzüne tüküreceğinden eminim.. ya da ne bileyim, çıkar için senin yanında olduğunu nasıl anlamıyorsun? neden kendini zorunlu hissediyorsun? allah aşkına, sen onun nesini seviyorsun? ben senin yanına onu asla yakıştıramazken sen onu nasıl kendinle eş tutuyorsun.. yalanlarına nasıl inanıyorsun? hakikaten neden inanıyorsun? onun gibilerle ilgili bi' şey söyliyim mi sana; o, sadece önce yalanlar söyleyip, iftiralar atıp; sonra duygusalım, narinim ayağına yatıp, gözyaşlarıyla insanları kandırabileceğini sanan garip, gereksiz bir "şey".. bunu görsen, keşke yanıma gelsen.. ben seni çok özledim be.. neden bunları yaptın hala anlayamıyorum.. sana yakıştıramadığım için anlayamıyorum.. işte o yüzden pek bi' kızamıyorum da sana.. o yalanlarıyla sana neleri nasıl anlattı bilmiyorum; ama ben doğruyu söylemek için cesur davrandığımda korktun.. gelmedin.. neden korkuyorsun ki? sence seni kim daha çok önemsiyor? keşke bunu anlasan.. keşke bunları okusan, keşke beni arasan.. ben bu yazıyı gözyaşları içinde yazarken, benim samimiyetimi, sana olan sevgimi keşke görsen.. seninle aramızda geçen bi' esprili laf vardı, o aklıma geldi.. "eller günahkar.." özet geçecek olursam; keşke yanımda olsan.. vallahi çok özledim..