mahsur kalma psikolojisi

entry1 galeri
    ?.
  1. herhangi bir yerde bütün imkanlar elinden kayıp gitmiş bir şekilde birilerinin gelmesini beklemektir. ezikliktir. komiktir.

    yılbaşı gecesi... 10 kişi... herkes mutlu, herkes keyifli... arkadaşlarla bir araya gelinmiş eğlencenin dibine vurulmakta. ev sıcacık... sürekli odunla beslenen bir soba bir de etrafa yaydığı sıcaklıktan öte romantikliğin dibine vuran şömine yanmakta cayır cayır... yeni yılın ilk saatlerinde kar yağmaya başlıyor. araçlarımıza güveniyoruz çünkü zincirlerimiz yanımızda. bir şey olursa takarız zincirlerimizi bakarız keyfimize modundayız, rahatız ya, süperiz yani bizden güzeli yok...

    derken sızıyoruz. sabah oluyor... kar 50 cm'i aşmış. zincir telaşına giriyoruz önce. takamıyoruz. zincirler tekerleklere küçük geldi. küfürler...

    içeri geçip sobayı yakıyoruz. şömineyi de... düşünmeye başlıyoruz ne yapabiliriz diye, arabaları ittirmek geliyor aklımıza... kalkıyoruz yerimizden 9 kişi arabayı ittiriyor, 1 kişi arabayı kaydırmadan sürmeye çalışıyor. 2 saat sonra arkamıza bir bakıyoruz 100 m ilerleyememişiz bile. küfürler...

    diğer araba daha hafif diye öbürünü ittirmeye karar veriyoruz. yanına gidiyoruz, arabanın sahibinden kapıyı açmasını bekliyoruz. açmıyor. "açsana" diyoruz, "anahtar yok" diyor... küfürler...

    bir grup eve girip anahtarı aramaya başlıyor. diğer grup da dışarıda ev ile arabanın olduğu yer arasında mekik dokuyarak, karları karıştırarak anahtarı arıyor. bulamıyoruz... küfürler...

    neşeli bir kişinin başlattığı kar topu savaşına girişiyoruz. kıçımıza kadar her yerimiz kardan donana kadar oynuyoruz, eve giriyoruz artık yapacak bir şey yok kaldık burada diyerek, soba sönmüş. odun arıyoruz, yok... küfürler...

    iki tane elektrikli sobayı yukarıdan indiriyoruz herkesin oturduğu yere, yani salona yerleştiriyoruz. battaniyelere sarılıp oturuyoruz. ışık kapalı ama o derece mahsur kalmış ezik moduna girmişiz. sanırsın ateş yaktık başında oturuyoruz izci başları gibi... neyse kanın yavaştan ısınmasıyla beraber midemiz geliyor aklımıza. yemek yemek istiyoruz. kızlardan biri kalkıp yiyecek bir şeyler bakıyor. hiç bir şey kalmamış evde akşamdan artan cips kırıntılarından başka... küfürler...

    artık yapacak bir şey yok deyip arabalardan birini çıkarmaya başlıyoruz tekrar. çıkaramıyoruz yine... kar şiddetini arttırıyor... dizlerimize gelen kar şimdi bacak boyuna ulaştı... derken elim cebime gidiyor ve telefonu fark ediyorum... gülmeye başlıyoruz. ulan ne salağız, mahsur kaldığını düşünmeye başlayınca insan bütün imkanların bittiğini falan düşünüyor. telefon var ara jandarmayı bas git işte uğraşma... neyse telefon olayına bir süre sevindikten sonra tuşları açmaya çalışıyorum. ışık bir türlü yanmıyor... sonra fark ediyorum, telefon kapalı... şarjı bitmiş. küfürler...

    10 kişiyiz sonuçta. birimizin telefonu kapanmış çok mu deyip eve koşmaya başlıyoruz... sanırsın suyun kaldırma kuvvetini bulduk o derece... kızlardan birisinin saçları donmaya başlamış, kar topunda çok fazla ezdik, yazık... onunla uğraşıyoruz evde önce ısıtıyoruz falan, sonra şener şen koşuşu yapmamızın sebebini anlatıyoruz kızlara... "telefonlarımız var ulan" diyoruz... ben hatunlarda bu sevinci bir tek kocası tek taş aldığında yaşar sanıyordum, telefon da işe yarıyormuş beyler kasmayın kendinizi o kadar... havalara uçtular. o saçları donan kız yok mu, heh işte o kalkıp çiftetelli oynamaya başladı telefonları ceplerimizden çıkartınca... bu kez salaklığımıza küfürler...

    jandarmayı arıyoruz, 10 dakika içerisinde gelip bizi kaldığımız evden çıkartıyorlar. minibüse biniyoruz 10 kişi. suratlarımız yerde. garip bir şekilde üzgünüz. kurtulduk desem neyden kurtulduk? mahsur kalmamışız ki... saçma sapan triplere girmişiz dağ evinde mahsur kaldık diye... evin altındaki kiler geliyor birimizin aklına... orada bir sürü yiyecek varmış, küfürler... aramızdan birisi elini cebine atıyor, anahtar sesleri... bir çıkarıyor, arabanın kaybolan anahtarları... küfürler... ittirerek 100-150 m ilerlettiğimiz arabanın hemen 100 m ilerisinde yolu açmaya çalışan belediye ekiplerini görüyoruz, küfürler...

    sözün özü; mahsur kalmamışız. kalmış gibi yapıp 7 saat boyunca kendi kendimize eziyet çektirmişiz. ağlanacak halimize gülüyoruz...
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük