--spoiler--
Şu tüy dikmenin nasıl bir şey olduğuna bir parantez açayım...
Krallık Fransasında tuvalet yoktu.
Hatta saraylarda bile.
Rivayet edilir ki, kral ya da kraliçe istediği yere çömelir fazlasını mermerlerin üzerine bırakırmış.
Saraydaki diğer mavi kanlı; diye anılan asiller de onların yaptığını yaparlarmış.
Özellikle kadınlar uzun ve kabarık etekleri nedeniyle daha da avantajlı durumda olmaları nedeniyle zorluk çekmezlermiş.
Sarayın temizlik görevlileri mermerler üzerine bırakılmış mavi kan dışkılarını toplarmış.
Marie Antoniette, mermerlere bırakılan dışkıların arasında kendisine ait olanın üzerine peruğunu süsleyen tüylerden birini dikermiş.
;Yaptığı yetmemiş gibi bir de üzerine tüy dikti söylemi buradan geliyor.
halen işsizlik, gelir adaletsizliği, eğitimsizlik vs gibi sorunlar ile uğraşılan bir ülkede yavrusunun aç karnını nasıl doyuracağını düşünürken , 4 sene köpek gibi üniversite okuduktan sonra işe girebilmek için halen yırtınırken , asgari ücretin 701 TL olduğu bir ülkede , "metroseksüel" olmaya , haklı olarak, ne vakit ne de para bulamayacakları düşünülürse doğru bir önermedir.