2011 uzun bir yıldı. neredeyse üç yıl falan sürdü. her kadının eski sevgilisi orospu çocuğudur. her kadın senden öncekilerle hep zorla, zorunluluktan sevişmiştir. ben de tanıdım böylelerini. hepsi böyleydi demek ayılık olur ama böylelerinin oranı diğerlerinden çok daha fazla.
gemisinin kontrolünü kaybettiğinden olsa gerek, isyandaydı. hayatının son gününü müjdelemişti sevmeyenlere, yalan söylemişti. haters gonna hate, potatoes gonna potate demeyi öğrenecekti benden. öğrendi de.
"-çok sarhoşum, hatırlamayacağım." dedim kendi kendime.
dudakları, daha dokunmadan yakıyordu dudaklarımı. bütünlüğü çoktan kurban vermiştik parçaların anlamsal sığlığına. bir şubat soğuğunda çıkıp gelmiş, evime girmişti. şarabın tadını senden çok seviyorum diyemeyecek kadar sertti erkeklik gururum. gururumu hapsettiğin yer, bacaklarımın arasıydı her sıradan erkek gibi. sırtüstü yattığında üstüne çullandım. 35 yaşında bir bakirdim ve hayatım boyunca en fazla kırk kere masturbasyon yapmıştım. en son ne zaman yaptığımı da hatırlamıyordum.
öpüşmeyi bile bilmiyordu. ben en azından 2-3 kere öpüşmüştüm. üstündekileri tam bir mal gibi çıkarmaya başladım. amiyane tabirlerin trafiğinde saplanıp kalmıştım, önümdekini saplamayı düşünürken yağlı et yığının kaygan mağaralarına. mağara dedim de; mağara gibi geniş değildi aslında. beceriksizliğimi anlamaması için dua ederken yakaladım kendimi. çok müslümandım, götüm her sıkıştığında dua ederdim. dualarım kabul oluyor muydu bilmiyorum. anlamışsa da anlamamış gibi devam ediyordu öpmeye vücudumu.
çıplak kalmaktan utandığı belliydi, üstümüzü örttük. incecik bir pikenin altında terden sırılsıklam olmuştuk 3 derece odada. göğüs uçları hayatımda gördüğüm en pembe... pornolarda bile yoktu. ekmek arabası çarpsın, stoya bile zenci kalırdı bu tenin beyazı karşısında. ellerini bacaklarımın arasına götürüp kavradığında gururumu; "bu iş bu sefer olacak." edasıyla gülümsedim. sırılsıklamdı bacaklarının arası ve dünyanın merkezi kadar sıcaktı kadınlığının merkezi. yavaşça içine girmeye başladığımda gözlerini kapatıp dişlerini sıktığını fark etmek çok zamanımı almadı.
...yarım saat oldu. gidip gelmekten, girip çıkmaktan, sokup çıkarmaktan, löngürdetmekten bütün kaslarım kasılmıştı artık. şaka lan şaka 30 saniye sürdü. prezervatif kullanmadığım için göbeğine boşaldım. yatakta doğrulduğumda midem bulanıyordu. yıllardır merak ettiğim, istediğim, kırk takla atıp zar zor başardığım şey; sikişmek, böyle tırt bir şey miydi?
en vurucusu ise kasıklarımın kan içinde olduğunu görmekti. bakire olduğunu bilmiyorum. işin ilginç yanı; o da bilmiyordu.