hoşgörü denilen özellik, zulme eyvallah demek değildir. bu algıyı bir kere kazanmamız gerek.
en önemlisi onurumuzu kaybettik. türk dendiğinde kendimizden utanır hale geldik. çünkü aramızdan gibi gördüğümüz bazı çıfıtlar öyle bir algı yerleştirdi ki gençliğe, türk denince akla gelenler listesini tamamen dalgası geçilebilecek yoz, salaklaştırılmış davranışlardan ibaret kıldılar. ben de kendi kendimi kahrediyorum, çıldırıyorum, onlara karşı küfrün dibine vuruyorum. en son çevremizi iyice sardı bu dalga, sosyal paylaşım sitesinde yüz binlerin hayran olduğu sayfalar peydah oldu bu konuda. yok efendim türklere özgü davranışlar, türk kızına özgü davranışlar. be orospu çocuğu, yoz halimizdeki içimize karışmış medeniyet fukaralarından örnek verip de mizah için türklüğe hakaret ediyorsan, ananı bir gün bizzat kendi yarrağımla sikerim. bu ortamda da böyle çıfıtlar varsa eğer, bu küfürlerin tümünü bir deneme sürümü niteliğinde üzerine alınabilir, alınsın.
uyan kardeşim uyan, zamanında papaya diz çöktüren hükümdarla aynı kanı taşıyorsun. bu ülkeyi neredeyse yoktan var eden bir dehayla aynı kana sahipsin. istanbulu fethedip de peygamberin övgüsüne nail olan padişahın kanı da aynı kan, çağından çok öteye gitmiş bir haritanın çizeni de senden, asırlar önce tıp alanında neler neler yapmış insan da senden. doğru tarihin peşine düşenler bilir, avrupada insanlar hala mağara hayatı yaşarken senin altay ve çevresinde 5 tane şehir kuran ataların var, sonra avrupaya gidip de oraya ilk şehri kuranlar da onlar.
bütün bunlar dururken papağan gibi televizyondakini oturup da tekrarladığın için onur, şeref, dikduruş kalmadı.
show tv nin başına kurulup da acunun sik-sokscularını izleyeceğine, havaya bürün de gençliğe hitabenin en azından son paragrafını oku!