1- "DÜNYA MiLLETLERiNiN MUTLLUĞU'na çalışmak, bir başka yoldan KENDi HUZUR ve
MUTLULUĞU'nu sağlamaya çalışmak demektir. "
2-"Dünyanın filan yerinde bir RAHATSIZLIK varsa, "bana ne?" dememeliyiz!..
Böyle bir RAHATSIZLIK varsa, tıpkı kendimizde olduğu gibi onunla alakadar
olmalıyız. "
3-"Dünyada ve DÜNYA MiLLETLERi ARASINDA SÜKUN, HUZUR VE iYi GEÇiM OLMAZSA; BiR
MiLLET KENDiSi iÇiN NE YAPARSA YAPSIN, HUZURDAN MAHRUMDUR! "
4- "- TÜRKiYE'NiN EMNiYETiNi GAYE TUTAN HiÇ BiR MiLLETiN ALEYHiNDE OLMAYAN BiR
BARIŞ iSTiKAMETi, bizim daima düsturumuz olacaktır."
5- "Biz yabancılara karşı herhangi HASMANE bir HiS beslemediğimiz gibi, onlarla
SAMiMi ilişkilerde bulunmak arzusundayız. TÜRKLER bütün medeni milletlerin
dostlarıdır!.."(1923)
6-"Eğer DAiMi SULH isteniyorsa, kitlelerin vaziyetlerini iyileştirecek
MiLLETLERARASI TEDBiRLER alınmalıdır. iNSANLIĞIN BÜTÜNÜNÜN REFAHI; AÇLIK ve
BASKI'nın yerine geçmelidir!..DÜNYA VATANDAŞLARI; KISKANÇLIK, AÇGÖZLÜLÜK ve
KiN'den uzaklaşacak tarzda eğitilmelidir!"
7-"insanlığın tümünü bir VÜCUT ve bir milleti bunun bir parçası saymak gerekir.
Bir vücudun parmağının ucundaki acıdan diğer bütün ORGANLAR etkilenir."
8- "Biz öyle ulusçularız ki bizimle işbirliği yapan bütün uluslara saygı duyarız. Onların ulusçuluklarının bütün gereklerini tanırız. Bizim ulusçuluğumuz, bencilce ve mağrurca bir ulusçuluk değildir
bu sözleri 100 e kadar sayabiliriz ancak gerek yok. mustafa kemal atatürk bu sözlerinden de anlaşılacağı üzere ırkçı değildi ve olamazdı da."
atatürk ilkelerinden birisi olan milliyetçiliğe yani atatürk milliyetçiliğine göre türk milleti türkiye cumhuriyet'i devleti'ne bağlı olan kişilerden onu seven toplum bireylerinden oluşur. anne veya babanın türk olmasına yani etnik kökenin türk olmasına dininizin müslüman olmasına gerek yoktur. istediğiniz kültür ve dinden olabilirsiniz. tek koşul sunulmuştur o da bu ülkeyi sevmektir. bu yüzdendir ki "ne mutlu türk olana" değil " ne mutlu türküm diyene" denmiştir.
mustafa kemal atatürk tarafından bizzat türk kelimesi anayasa'da "türkiye cumhuriyeti devleti'ne gönül bağlarıyla bağlı olan herkes türktür" ifadesiyle netleştirilmiştir. ayrıca kendisinin isteği ve kürt millet-vekillerinin de onayı alınarak lozan antlaşması'na türk-kürt tek vücuttur maddesi konulmuştur. atatürk döneminde türk olmak soydan gelen ya da dinden gelen bir meziyet değil türkiye'ye gönül verdim anlamına gelen bir sevgi tümcesiydi.
1934 yılıdna dünyada artan yahudi karşıtlığı sonucu türkiye'deki yahudilere de yönelik saldırılar olmuştur. malları yağmalanmış ve bir çoğu ise yurt dışına göç etmek zorunda kalmıştır.
ve ırkçı olan bir hükümet bunu destekleyeceğine nasıl oluyorsa isyanı bastırmış. ve bakın o günler hem de taraf gazetesi yazarının ağzından nasıl anlatılmış.
("Bu olaylar) Yahudi cemaatinin önde gelenlerinden Gad Franko ve Mişon Venturanın 4 Temmuz 1934 günü Atatürkle yaptığı gizli görüşme sayesinde sona erecekti. Kamuoyu olayları, 5 Temmuz 1934 günü Başvekil ismet inönü’nün TBMMde yaptığı konuşmayla duydu. inönü, Meclisin tatile girmesi dolayısıyla yaptığı uzun konuşmasının bir yerinde Trakyadaki olaylardan söz ederek, gerekli önlemlerin alındığından söz ederek, kaçanların geri dönmesini istemişti. Bu konuşma Trakyadaki yerel idarecileri, saldırgan güruhu engellemek zorunda bırakmıştı. taraf gazetesi yazarı ayşe hürgördüğünüz gibi bunu taraf gazetesi yazarı adhi söyleyebiliyor. ayrıca yazıda da dendiği gibi bizzat cumhurbaşkanının ilgisiyle saldırılar durdurulmuştur.
ve bir başka konu ise dr. einstein'ın göç etmek zorunda kaldığında onlarca ülke varken daha 11 yaşındaki türkiye'yi seçmesidir.
Princeton Üniversitesinde 1949 yılında A. Einsteinla görüşen Prof. Dr. Münir Ülger, görüşme sırasında Einsteinin, Dünyanın en büyük liderine sahipsiniz. 1933teki üniversite reformunuz sırasında beni de ülkenize davet etmişti dediğini belirtmektedir.
Atatürkün 1930lardaki kan grubu ve kafatası araştırmalarının nedeni ise, bazı liberellarin sandığı gibi, Türk ırkının üstünlüğünü değil, eşitliğini savunmaktır. I. Tarih Kurultayında Şevket Aziz Beyin şu sözleri, bu gerçeği kanıtlamaktadır.Normalin üstünde bir boy, brekesifal kafa, ince uzun bir burun, kulaklar normal ebatta bulunuyor. Bu tip, Avrupai denilen Alp adamı tipinin aynıdır. Hiç fark yoktur
1930larda Atatürkün yaptırdığı antropoloji çalışmaları, tamamen Batının Türkleri aşağılayan ;ırkçı tarih ve antropoloji tezlerine cevap vermek için yaptırılmış ve Türklerin de Batılılardan (Ari ırklardan) ırki bir farklarının olmadığı kanıtlanmak istenmiştir. Yani Atatürk, Batıyı Batının antropoloji silahıyla vurmayı denemiştir.
mustafa kemal atatürk türk milletinin üstünlüğünü değil eşitliğini savunan ve ömrünü emperyalizmle mücadeleye adamıştır. yani bugün bir kaç ergenin laf atabileceği ve bir kaç vatan haininin zihinlerden silebileceği bir insan değildir.
