the day that never comes ile ilgili gerek sosyal platformlarda, gerek mesaj panolarında, klibinin de etkisiyle amerika karşıtı propaganda yaptığına dair tartışmalar yapıldı. halbuki, şarkıya bakıldığında klibin sadece şarkının sözlerinin yarattığı bir metaforun eseri olduğu açıkça görünüyor.
bence, death magnetic'deki en anlamlı sözlere sahip şarkı the day that never comes. şarkıda düşünülenin aksine, güçlü tarafın güçsüz tarafı ezdiği bir ilişki, güçsüz tarafın gözünden anlatılıyor. (bu ilişki baba-oğul, peder-hristiyan ilişkisi olabilir) bunu anlayana dek türkçeleştirilmesi çok zor bir şarkıydı; fakat bu referansı gördükten sonra sözler anlam kazanıyor.
son bölüme dikkat çekmek gerek. orijinali "love is a 4 letter word" (love, 4 harfli bir kelimedir) olan bu bölümdeki referans inanılmaz derecede anlamlı. love kelimesi, ingilizce'deki çoğu küfür/aşağılayıcı ifade içeren kelime(shit, fuck, cunt, slut vs) gibi 4 harfli ve şarkıda, bu love(aşk) kelimesinin, ezilen kişinin ezildiği bu ortamda bu küfürlü/aşağılayıcı kelimelerden hiç farkı olmadığı anlatılıyor. türkçe'ye olduğu gibi çevirmekte bir beis görmedim zira tıpkı aşk 3 kelime olduğu gibi, türkçe'deki bazı küfür sözcükleri de üç kelimedir (göt, sik vs).
disclaimer: bu çeviriler, kafiye amacı güdülerek, birebir çeviri yapmak amacıyla yapılmış çeviriler değil; tamamen şarkının derinindeki anlamları yakalayabilmek adına, düz yazı amaçlanarak yapılmış çevirilerdir. bazı şarkılarda, şarkının yapısıyla paralel bir şekilde kafiyeler görülebilir. katkıda bulunmak, yanlış olabilecek bir yeri işaret edecek yazarların eleştirileri, daha doğrusu iyi/kötü tüm eleştiriler kabuldür.
--spoiler--
seni itip kakmak için doğmuş o,
baş kaldırmasan iyi olur.
kaçmaya çalışıyorsun.
bedenine vuruyor,
yere düşüyorsun.
yalanlarla dolu sözleri,
görmeni istemiyor gerçeği.
kapat gözlerini.
dua etmeye devam et.
sadece bekle.
bekliyorken o günü,
hiç bir zaman gelmeyen o günü.
ayağa kalkıp o sıcaklığı hissetmek istediğinde,
güneşin hiç doğmadığı günü.
güneşin hiç doğmadığı.
itiliyorsun, artık çizgiyi aşmışlar
bu seferlik baş kaldırma.
gösterme duygularını,
kendi içinde yaşa,
senin de zamanın gelecek.
yemin ederim, ödeyecekler
alacağım intikamımı
bunların hepsi bitecek,
bu gri hayata renk katacağım.
bekliyorken o günü,
hiç bir zaman gelmeyen o günü.
ayağa kalkıp o sıcaklığı hissetmek istediğinde,
güneşin hiç doğmadığı o günü.
güneşin hiç doğmadığı.
aşk, 3 harfli bir kelime
ve burada adı geçmiyor bile
aşk, 3 harfli bir kelime sadece
bu hapishanede.
artık buna katlanmayacağım!
işte söylüyorum burada:
yemin ediyorum!
bu çocuk parlayacak!
yemin ediyorum!
yemin ediyorum!
buna yemin ediyorum!
--spoiler--