ayakkabı alınırken yaşanan gerginlik

entry8 galeri
    2.
  1. ilk anda başlar gerginlik. kafada bir model oluşturamamış olmanın huzursuzluğu vardır. satıcının yakından ilgilenmesini istemezsiniz. çünkü muhtemelen o mağazadan bir ayakkabıyı çok beğenseniz bile, daha iyilerini kaçırmadığına emin olmak adına başka bir çok mağazayı gezeceksinizdir. ama görevli yakın markaja alır sizi bir kere. sağlı sollu ataklarla savunmanızı yoklar. o ayakkabı senin bu ayakkabı benim sergiler durur. şayet içlerinden bir tane seçerseniz gerginliğin babası kapıya dayandı demektir. 'beğenmek'. hiç bir zaman tek başına kişinin beğenmesi yeterli değildir. alınan sıradışı bir ayakkabıysa zaten öncelikle sıkıntı kaplar bünyeyi 'lan bu yakıştı ama bu pezevenk görevli kesin pis pis gülüyo içinden' diye. tabii tüm bu aşamalara gelmek için öncelikle ucundan patates çıkmış çorabı giymemiş olmak gerekir. zira delik veya kirli bir çorap varsa, diğer tüm gerilimler yalandır zaten.
    sonuçta bir ayakkabı beğenilir. ama bu sefer ödeme gerilimi başlar. kasiyerin 'kaç taksit olsun?' sorusu derin düşüncelere, derin fonksiyon hesaplarına iter bünyeyi. bilgisayara alınmış olan parçalar bir yandan, geçen ay aldığın pantolon bir yandan.... en son olarak 'ucuz ucuz çok ödeme mi yoksa bi kere girsin de tam mı girsin' sorusunu cevaplayabilen bireyin gerilimi biter. yerini mutlu dakikalara bırakır. ta ki o ayakkabılar eskiyinceye kadar.
    0 ...