Prof, Dr. Hilmi Ziya Ülken'in konuyu inceleyen bir yazısından aşağıda bir bölüm verilmiştir.
--spoiler--
Okumuşumuz olsun, cahilimiz olsun. Doğu illeri halkına hemen «Kürt» der, çıkar. Hiç hatırına getirmez ve hattâ bilmez ki, Doğu illerinde yerli şehir Türkleri, Türkmenler, Karakapaklar, Azeriler de yaşamaktadır. Dahası var. Kürt diye anılan insanlar Kurmanç ve Zaza adı verilen iki büyük zümreye ayrılmaktadır. Bunlardan "Zazalar, Kürtlüğü kesinlikle kabul etmeyip, Kurmançların Kürt olduğunu söylerler. Tabiî, bazı Karahanlılar bu hükmün istisnasını oluştururlar. Onlara göre, bir Kürt ırkı vardır ve Kurmançlarla Zazalar bu ırkın şubelerini teşkil eder. Uluslararası akımlarda böyle sun'î bir ırk yaratıp, Türkiyeyi parçalamak istediğinden yurt genelinde filizlenme imkânı bulan bu bozguncu fikirleri yeşertmek için çırpınırlar. işin. bir de küskünlük tarafı vardır. «Kürt» deyip çıkışımız birçok kimseyi gücendirmekte, bir kısmını ideolojilerin kucağına atmaktadır.. Vaktile merhum Ziya Gökalp bile bunun ezikliğini duymuş, araştırmalar yapmış, sonunda huzuruna ermiştir. Meseleyi onun kaleminden takip edelim: «Benim gibi Vilâyatı Şarkiye ahalisinden bulunanlara da Kürt. milliyetini izafe ettiklerini gördüm. O zamana kadar kendimi hissen Türk sanıyordum. Fakat bu zannım ilmî bir tahkikata müstenit değildi. Hakikati bulabilmek için, bir taraftan Türklüğü, diğer taraftan Kürtlüğü tetkike başladım, Evvel emirde lisandan başladım. Lisanı tetkiklerim gösterdi ki, Diyarbekir'in Türkçesi, Bağdat'tan Adana, Bakûya, Tebriz'e kadar imtidat eden tabiî bir lisandır. Yani Akkoyunlu ve Karakoyunlu Türklerine mahsus bulunan Azeri lehçesinden ibarettir. Bu lisanda hiçbir sun'îlik yoktur» (1).
Mesele son derece ciddîdir; devletin konuya el atması, üniversitelerin ilmî çalışmalara girişmesi zamanıdır. «Kürt» adı altında toplanan zümreler; cemaatleri sistemli bir şekilde incelemelidir.
--spoiler--