2015, 1915te gerçekleştiği iddaa edilen sözde ermeni soykırımının 100. yılı için ermeniler özellikle son 20 yıldır ciddi bir gayret içindeler. Soykırımı tanıtma amacı dahilinde artık yalnızca diaspora değil ermeni yazarlar, düşünürler, başka ülkelerde yaşayan ermeni asıllı sermayeciler, devlet ve din adamları ve en kötüsü halk ermeni soykırımı iddaalarının tanınması amacıyla var güçleriyle çalışıyorlar.
Peki biz neler yapıyoruz?
- soykırım üzerine 25 yıldır aynı tutum içerisinde siktir çeken bir ifade tarzıyla; " soykırım yoktur, gelin arşivlere bakalım, tarihçiler konuşsun" diye viyaklıyoruz,
- soykırım meselesini yalnızca gündeme geldiğinde, milli tehdit unsuru oluşturduğunda ve yıl dönümlerinde hatırlıyor 2-3 gün kanallarımızda haber yapıp 1-2 kıçı kırık tartışma programı hazırlayıp bi kaç üstdüzey devlet adamının mırıldanmalarını izliyoruz,
- 25 yıldır bu konuda tarihi araştırma yapmadan her seferinde aynı belgeleri çıkarıp haklılığımızı kanıtlamaya çalışıyoruz.
Ama artık yetmiyor!
ingilizce olarak vikipedide konu arandığında şu ifadeyi göreceksiniz" avrupa tarafından kabul edilen ermeni kırımı(katliamı)" . Bu şu demek; sözde 100. yıllarında avrupada bu olayı yasal düzeyde tanıyacak ülkeler şu anki gibi 2-3 falan olmayacak. Orta, batı ve kuzey avrupa bunu 100. yılda kabul etmenin sözlerini yıllar önce verdiler.
Ruslar, 100. yılda bu konuyla ilgili belgeleri çıkarmayı kabul ettiler.
En kötüsü ABD- tabi o zamana kadar bize çok ihtiyaçları olacak bir durum olmadığı takdirde- eyalet yasalarında kabul edileceğinin sözünü verdiler.
Bu milli bir davadır. Onlar için ne kadar atalarının öcünü alma davasıysa bizim için de o kadar atalarımızı aklama davası olmalıdır. Ama yalnızca olmalıdır diyebiliyoruz çünkü onlar bu iş için resmi-gayriresmi dini boyutta, istihbarat ve özel güçler olarak ve devlet adamlarıyla yılda sayısız görüşme yapıyorlar. Ermeni sermayecileri ülkeye ve diasporaya bu iş için yılda 1 milyar dolardan fazla para yatırıyorlar. Yılda 100-120 milyon dolarlık kitap basıyolar, film çekiyorlar. Daha var oğlu var.
Biz ise yalnızca sayıyoruz. Sonunu bekleyen kurbanlık gibi bekliyoruz. Kendi kıçının derdine düşmüş başbakan cumhurbaşkanı ve daha nice devlet adamı umurlarında değil. Gemicik almak için bu vatanı harcıyolar. 2015te bu konuyu girip içini dökmek isteyen, bişeyler anlatmak isteyen, bunu görüp adam daha 2011den nasıl bir boka batıcağımızın kokularını alıyomuş diyen olmaz umarım. Uyuyoruz!