sadece fransızların değil, bütün avrupalıların bu gerçekte bir payı vardır. beş yıldızlı otelin en lüks tuvaletine giriyorsunuz. Gördüğünüz şeyler aman aman gözlerinizi kamaştırıyor. *. Bir de bakıyorsunuz ki klozetler ahşaptan, lavabonun üstünde 3 çeşit kağıt havlu, 5 çeşit parfüm, 2 çeşit sabun. Allahım hangisiyle ellerimi yıkasam hangi parfümü sürsem, hangi havluyla kurulansam diye düşünürken, o anda aklınıza kakanızı yaptıktan sonra poponuzu yıkayacak bir taharet musluğu olmadığı aklınıza gelir. Yani eller, kollar, bilekler için her şey düşünülmüştür, ama o emektar popo kaile alınmamıştır. Zaten parfümün çıkış noktası da idrarın kocakarılar tarafından halı silkelermiş gibi balkondan aşağı silkelenmesiydi. Tezattır, ama gerçektir.