hepsi kötü niyetlidir. iyi olanları cennet mahallesi gibi dizilerde oynamaktadır. şimdi efendim. bundan bi 4-5 yıl önce kuzenle çarşıda geziyorduk. önümüze bir ayakkabı boyacısı çıktı. daha doğrusu önümüzü kesti. yani önümüzü kesti derken; önümüze çıktı. neyse çakmak istedi bu. yani çakmak istedi derken; sigara vardı elinde. onu yakmak için. kuzen uzattı çakmağı ve sigarasını yaktı bu çingen ayakkabı boyacısı. sonra da gelin ayakkabılarınızı boyayayım buna karşılık dedi. neyse biz yok falan derken biraz ilerde bulunan başka bir ayakkabı boyacısı beni çağırdı. bu çakmak isteyen de gitme, gitme falan dedi. ben de papaz çıkmasın diye gittim yanına. kuzen de geldi. bu ayakkabılarını boyayayım dedi. yok falan derken paçam sıvanmış pozisyonda buldum kendimi. neyse bu piç boyadı ayakkabıları. boyadı diyorum da ayakkabı spor ayakkabısı. yani ona uygun bir parlatıcı vs sürdü. neyse sağol falan dedim, bu at bişeyler dedi. dedim hani bedavaydı? yok ben öyle demedim falan başladı bu. ben içimden küfür ederek çıkardım 1 lira uzattım. boyacı başka yok mu falan dedi. dedim bu kadar. üstünü ararız falan dediler. dedim arayın. tam da çarşının işlek yerindeydik. aramaya göt ister tabi. o kadarını yapamazlar. neyse sonra tamam deyip siktir ettiler bizi. bu bizden çakmak isteyenle ayakkabıları temizleyen boyacı şoparlar tezgah kurmuş yani. orosbunun evlatları. bunlar bizi kandırırken anaları kim bilir kimlerin analarının bileziklerini çalıyordu. bende para vardı aslında daha. arasalar cepteki bütün paraları alacaklardı. belki de ardından dayak atacaklardı.
not: her ayakkabı boyacısı çingen değildir. ama her çingen şerefsizdir.
not2: ayakkabıyı kendi rızamla boyatsaydım 1 lira değil 2-3 lira verirdim. o bakımdan karlıyım.
not3: ayakkabılar da gıcır gıcır olmuştu he.