ufak kardeşin tüylü şeylere olan manyak sevgisi, muhabbet kuşumuz şeker'in sonu olmuştu. bu kuş, adı şeker, benim kardeşi görünce deli gibi öter, kanat falan çırpıp yardım isterdi. kafesinde delirirdi. biz olmasak, kuşu alır sıkar, öper, yanaklarına falan sürerdi. kuşta artık bundan korkuyor, kafese bile yaklaştırmıyordu.
kimsenin kuşun yanında olmadığı bir gün, benim bu manyak kardeşimin ikizi geldi yanıma. ikiz olmalarına rağmen birbirlerinden acayip farklı iki kardeş bunlar. neyse işte..
-abla şeker böyle uyuyor. ne komik, dedi. ve kendini sırt üstü yere atıp ayaklarını kaldırdı.kafese koştum ki kuş ölmüş, kaskatı. katil kardeş ortalıkta yok. aradık evi. annemin elbise dolabının arkasına oturmuş ağlıyor. ben tabi süper bir abla olduğumdan
-katil katilsin, diye çocuğa bağırmaya başladım. kız iyice ağladı, helak oldu. annem bunu öptü falan. büyük ihtimal kuşun boynunu kırdı. asıl anlamadığım bu kuş neden hiç sesini çıkarmadı. sanırım kendini ölümün kucağına teslim etmek böyle bir şey. şeker'i böyle kaybetmiştik.