burberry atkılar ve trençkotlar..
Louis Vuitton, hermes marka çantalar....
bildiğimiz gibi bunların çakmasına rağbet eden ciddi bir ''kız'' popülasyonuna sahibiz.
bu rağbetçilerin yüzde 90' ınan sorsan; '' ben çakma ürün kullanma yha diye de yalan söyler.'' bir de.
daha arlanmazları '' ayh geçen sene londra' ya gittiğimde almıştım, bunu pelinsu '' demekteler.
bu hanım kızlarımız ya bu ürünlerin orjinallerinin fiyatlarını bilmiyorlar ya da dayak yememişler. hülasa kadına şiddetekarşı olduğumuza göre, geriye kalan tek seçenek ürün fiyatını bilmiyorlar diyor ve geçiştiriyoruz.
zengin bir koca bulup kapaklanmak için, burjuva özentisi olan bu kızcağazların haline acımaktan başka ne yapabiliriz ki ?
acaba hafifliklerini nasıl bir kültür erezyonuna borçlular?
ünlü söz ve beste üstadı ve düşünürümüz sezen aksu' dan alıntılayarak yazımı bitirmek istiyorum;
''O da özeniyor ama çözemiyor
Ayranı yok içmeye pastadan söz ediyor
Ee haksız da değil o da
Sahip olmak istiyor, marka imtiyazına...
Hiç kimsenin hiç kimseden ne bir farkı var ne fazlası
Ama bu alemin tuhaf bir tarzı var
Kuzunun kurda, habere tav olması
Bu alem adamı yutar anında
Dünya dönüyor bunun etrafında
Deme ki gel etme güzelsin özelsin
Çarpa çarpa kendisi öğrensin
komple komple komple bitiğiz
komple komple komple tikiyiz.''
