yazı öncesi yazar notu: lütfen bu yazıyı okuyup, oyunuzu ona göre kullanın. belki de ilk kez bu sözlük çatısı altında düzeyli bir tartışma yapalım. bilgisi olmayanda lütfen bir şeyler yazmak zorunda hissetmesin kendisini.oylasın geçsin. '' içimizdeki ermeniler '', ''ya sev ya terk et'' minvalinde hedef gösterici, ilkçağdan kalma, barbarca tepkiler verecek sperm israfları olmasın bu başlık altında. bilgi sahibi, fikir sahibi, fikri hür vicdanı hür insanlar yazsın. yazımdan önceki istirhamımdır bu...
osmanlı devleti arşivi resmi rakamlarına göre, tehcir yasasından sonra gizemli bir şekilde ortalıktan kaybolan anadolu ermenisi sayısıdır bu rakam.
resmi tarihimizin bize öğrettiği kadarıyla, en iyi savunmamız; '' doğudaki ermeni çeteler, bizleri arkamızdan vurduğu, köyleri bastığı için biz de misilleme yapmak zorundaydık '' şeklindedir. bunun sonucu ermeniler göç ettirildi, diye de ekleme yapılmakta.
peki neden şunu görmezden geliyoruz. farzı mahal; doğuda ki vilayetlerde 25.000-30.000 çeteci vardı, fransızlar ve ruslar' la işbirliği halinde oldular ve 1. dünya savaşında bize ihanet ettiler.
buraya kadar tamam. fakat bilindiği üzere, edirne' den eskişehir' e, kayseri' den istanbul' a kadar çok geniş bir alanda ermeni yerleşimi vardı türkiye' de ve bu admların büyük çoğunluğu işinde gücünde insanlardı.
neden tehcir yasasına batıdaki bu kentlerdeki ermeni nüfusu dahil edildi ve memleketin çeşnisi olan bu insanlar, tarihin tozlu sayfalarına hapsedildi.
şimdi diyeceksiniz ki; bu 915.000 in hepsi ölmedi, şimdi torunları fransa' da abd' de vb.
peki anayurtlarından zorla kopartılmak, mülkünden kopartılmak, örfünden uzaklaştırılmak, yollarda aç susuz biçare kaderlerine terk etmek insanları bu da büyük bir insanlık suçu değil midir ?
biz en başında bunları kabullenmek zorunda değildik, biz osmanlı devleti değil türkiye cumhuriyeti' yiz çünkü.
duyunu umumiye borçları bile osmanlı' dan ayrılan bilmem kaç devlete bölünürken, biz bu ağır vebali 80 dönemi darbecilerinin mantığıyla boynumuza tek başına yüklemiş olduk. söz konusu dönemde '' bizim ecdadımızdır yapmazlar öyle şey, yapmışlarsa da gerekçeleri vardır '' militarist mantığı olmasa biz bu yükü boynumuza vurdurmazdık.
maalesef artık bu treni kaçırdık. çünkü biz hiç belki de tek başımıza üstlenmemiz gerekirken, üstlenmiş olduk.
enver-talat-cemal üçlüsü yani, tehcirin sorumlusu paşalar, türkiye cumhuriyeti remi ideolojisi tarafından afaroz edilmiş, dışlanmış adamlardı. çünkü türkiye cumhuriyeti; geçmişinin alfabesini, sistemini, ölçülerini hatta büyük ölçüde dilini bile terk ettiği yepyeni bir devrim filiziydi....
1915' de bir trajedi oldu ve bunda osmanlı devleti' ni oluşturan milletlerin, ''ermeniler'' dahil tümünün sorumluluğu vardı.
fakat biz kızılderilileri bile sahiplenen bir toplum olarak, bu yükü de tek başımıza omuzladık.
,
şimdi soykırım kabulü olmasa da, yaşananlardan ötürü ermeniler' den bir özür dilemek mecburiyetindeyiz. çünkü buna bizi zamanın devlet büyükleri(!) mecbur etti.
er yada geç bunu yapmak durumundayız, gerçekci olalım.
bir de oturup buna tarihçiler karar versin diyoruz ya en komiği bu. bir masada 3 ermeni 2 tarafsız, 3 de türk tarihçi oturtup bu konunun bir neticeye vardırılmasını beklemek nasıl bir saçmalık, nasıl bir kara mizah örneğidir anlamak güç. o masadan çözüm değil yalnızca kavga çıkar. o da bir boka yaramaz maalesef.
bu tür olaylar siyasi olaylardır ve bu tür olayların seyrine siyasiler karar verir. kendimizi kandırmayalım, olayların seyri hususunda bir tarihçinin tarihe yön verdiği ne görülmüş, ne de duyulmuştur.