çoğu zaman melek osuruğu gibi kokan ve karşı cinsin kalbine demir parmaklıklar misali hükmeden ipeksi saçların ardında kalan gizemli, sıcacık bir bölge olup kimi zaman da topuz yapılarak tepeden toplanmış fakat tokaya isyan edercesine kendini kurtarıp üstüne dökülen kendini bilmez üç beş tel saçın iç gıcıklayıcı etkisiyle adeta bir şehvet tarlasına dönüşmüş, ''sırt'' denen o yaradılış harikasi nahiyenin başlangıç noktası. ıslak ve sıcacık dudakların dokunuşlarıyla anında ürperiveren, çıplak gözle görülmesi imkansıza yakın minik tüycüklerin tutku ile raks ettikleri kadifemsi sütun.
hani ben üç adım atlama sporcusu bir pire olsam, vallahi tek adımda kıç çatalından zıplayıp bu mükemmel bölgeye kolayca konabilirdim, ki; bu da benim kadın ensesine duyduğum hayranlığın en somut kanıtı olurdu. saçları yukarıdan toplayarak bu harikulâde bölgeyi olanca çıplaklığıyla gözler önüne seren, toka niyetine kullanılan her türlü cismi ''kutsal'' kabul etmiş iken, öldüğümde cansız bedenimin buraya gömülmesini istememi deliliğimden alıp allah'ın bu işi gerçekten bildiğine ve dolayısıyla bunun karşısındaki acziyetime yoruyorum değerli okurlar.
