2.
-
laikçi kesimin hayattan dışladığını sanması değildir olay.
olay bir bu sidik yarışında ben seni yendim meselesi de değildir.
ortada bir türkiye gerçeği vardır ki o da geçmişte yaşananların semeresini yeni yeni elde ediyor oluşumuzdur.
insan denilen mahluk zamanla malul bir varlık,
o zamanın 16-18 yaş * kızları şimdi 30 yaş grubunu oluşturan genç anneleri.
yani birçoğu meslek sahibi olamadan evlenmeyi kurtuluş olarak gören bir nesil onlar.
başlarını açarak okumuş olsalar bile baş açarak meslek icra etmek ağır gelen bir nesil.
kimse burada boş boş ahkam kesmesin;
yoğurt kırmızı dedi diye birisi yoğurt kırmızı değil.
olanı biteni doğru analiz etmesini öğrenin önce.
hayat denilerek kastedilen şey ilk entryde de olduğu gibi tabi ki nefes alınıp verilen bitkisel bir şey değil.
sinemaya tiyatroya düzenli olarak devam edilerek; cafelerde pastanelerde sürtülerek geçirilen boş vakitten bahsetmiyoruz burada.
hayat ve sosyal olmak denince *ve naçizane bu yazarın anladığı şey türkiye'nin kamuoyunu peşinden sürükleyen genç nesli,
kendi gündemini yaratabilen üretken bireyler ne yazık ki dinleriyle alakalı bir hassasiyet dile getirseler şakirt damgası yiyorlar.
yine tersten düşünürsek türkiye'nin üretken beyinleri arasında ne yazık ki örnek olabilecek nitelikte başörtülü bir tane bile kadın yok.
evet hayattan dışlanmak denince kamuoyundan dışlanmak geliyor benim aklıma.
*****ha bu arada şöyle bir şeye dikkat etmek de lazım;
bu derneklerin her biri 'doğacı, çevreci, efendime söyleyeyim; şucu bucu topluluklar'
kamplaşma zihniyetinin ürünü oldukları için
ve de bir zamanlar türkiye'de mütedeyyin halkı dışlayıcı konjonktüre hizmet ettikleri için
elbette dindar gençler şerre hizmet ettiğini düşündükleri bu tür organizasyonlara iltifat etmezler.
mümin bir delikten iki kere geçmez,
galeyana da gelmez halk evleri militanları gibi her *şeyim hıyar diyene tuzluk alıp koşmaz.
sonra onlar gibi kargaşa çıkarıp da orada burada yerlerde de sürüklenmez.
kendi polisiyle kendisini karşı karşıya getirecek saçmalıklara girişmez.
*****ha ama şurada hemfikiriz ilk entry sahibi yazar arkadaşla ki
o da dindar halkın enerjisi olan gençleri
sosyalleşmeyi cafelerde sinemalarda gezme tozma anlamıyla alma yerine
artık belli branşlara yönelik * *
dernek ve vakıflarda
kendilerini göstermeli
ve toplumda çevreye, tarihe, sanata, eğitime ve bilime yönelik hassasiyeti
ve bilinçlenmeyi artırıcı hizmet çalışmaları içine girmelidir.