büyük haksızlığa uğrayarak üniversitelere,
resmi dairelere giremedikleri, başörtüleriyle
doktorluk yapamadıkları için onlarla omuz
omuza eylemlere katıldığınız; katıldığınız
bu eylemlerde asker dipçiği, polis copu
yediğiniz; onlara verdiğiniz bu desteği
hiç anlayamayan bir sürü arkadaşınızın
yergilerine ve dışlamalarına maruz
kaldığınız halde; iktidarı eleştirmek
için girdiğiniz hiçbir haklı eylemde tek
bir başörtülü görmemekten doğan hayal
kırıklığıdır. doktorlar hakları için bir
olup eylem yaparlar, tek bir başörtülü
eylemci yoktur; eczacılar yapar, tek bir
başörtülü yoktur; cumartesi annelerinin
yanında tek bir başörtülü bulamazsınız;
dolmabahçe önünde eylem yaparken bebeğini
düşüren genç anne adayı için eylem olur,
tek bir başörtülü gelmez; diziler 90 dakika
olmasın kısalsın diye eylem olur, tek bir
başörtülü gelmez; kazada ölen maden işçileri
için eylem yapılır, tek bir başörtülü
göremezsiniz; termik santrale itiraz ve yeşil
doğa eylemlerinde tek bir başörtülü yoktur;
"rızasıyla o kadar erkekle yattı" kararı
çıkınca n.ç. için eylem düzenlenir, tek bir
başörtülü gelmez; gelmez oğlu gelmez!.. ha,
"muhteşem yüzyıl"ın yayından kalkması için
eylem yapan, yazarı ölümle tehdit edenlerin
arasında başörtülüleri görürsünüz. bir de
trafikte son model cip kullanırken görürsünüz,
nişantaşı'ndaki en pahalı mağazadan alışveriş
yaparken, ordaki pahalı kafelerde alkolsüz bir
şeyler içerken görürsünüz. iftar çadırları
kuyruklarında başörtülülerin oranı yüzde onu
geçmez; onlar da kuyruktakiler değil, o yemeği
düzenleyen belediyenin ya da o yemeği
belediyeye satma ihalesini kazanan firmanın
elemanlarıdır. iddiasız mekanlarda yapılan
düğünlerdeki başörtülüler, çırağan ve benzeri
yerlerde yapılan düğüne gelen başörtülülerin
yanında yok denecek kadar azdır. "başörtülüler
milletvekili seçilebilsin" diye eylem
düzenleyecek olsak, bir teki bile gelmeyecektir.
başörtülülerin hayal kırıklığına uğratması
böyle bir şeydir. bu öyle bir hayalkırıklığı
ve kandırılmışlık, kullanılmışlık duygusudur
ki, insan bazen kendini onlara hakaret ederken
bulur; ama yine de hakaret ettiği için insan
kendinden utanır.