dün kaldığım yerden devam edeyim yazıma. konuya geçmeden önce belirtmek isterim ki yaşanan ve anlattığım bu olaylarda mutlaka benimde hatalı olduğum, yanlış düşündüğüm veya davrandığım anlar olmuş olabilir; çünkü kimse dört dörtlük değil veya sütten çıkma ak kaşık değildir kendi içimde özeleştirimi yapmasını da çok iyi bilirim.
Bugünde biraz kendi bölümümde ki arkadaşlarımdan bahsetmek istiyorum sizlere. şuan çalıştığım ortamda kendi birimim ile birlikte 3-4 birim daha var ve minik ofislere bölünmüş büyük bir alanda çalışıyoruz. işe ilk başladığımda insanların davranışlarını çok yadırgadım çünkü kimisi işini elinden almışım gibi davranıyor yada dövecek gibi bakıyor yada kimisi bir gün konuşsa diğer gün sanki hiç konuşmamış gibi davranıyordu. belki bunda onların yıllardır aynı yerde çalışmış olmalarının etkisi de vardı, bilemiyorum ama hiç bir iş yerinde karşılaşmadığım ilginç bir tutumdu alışmam ve onları anlamam biraz zaman aldı diyebilirim. zaman her şeyin çözümü diyorlar ya işte o geçen zamanda kendinizi nasıl anlattığınız ve ortama nasıl adapte ettiğinizin de çok önemi var bence.
evet dünde belirtmiştim bizim bölümümüzde toplamda 7 kişi var normalde benim düşüncelerimde yatan az ve öz olan her zaman iyidir ve nerede çokluk orada bokluk diye boşuna dememişlerdir. ama gelin görünki bizdeki azlık daha bir bokluklara sebep olmakta. herkes kendisini bir vazgeçilmez, bir işinin ehli sanki o gitse onun yapacağı işi yapacak başka adam kalmamış bu dünyada ve iş yapılamadığı için de iş yerinin batacağı havalarında dolanıyor ortalarda. yaklaşık 10 yıldır özel sektörün içindeyim belki çok fazla deneyimim yok ama biri gitti diyede bir iş yerinin battığını henüz görmedim mutlaka onun yerine birisi gelir ama iyi ama kötü.
bir işe yeni başladığınızda yapacağınız işi bilemezsiniz evet bir eğitim alıp gelmişsinizdir o noktaya kadar ama okuldan direk kabloyu beyninize takıp şu işi yapacaksın diye beyninize yükleyip göndermiyorlar malesef bu yüzdende size bir eğitim verilmesi yada yapacağınız iş hakkında biraz bilgiye ihtiyacınız vardır. bunu öğrenmenin acılı ve acısız tarafları vardır. acısız tarafı basit zaten paylaşımcı bir iş arkadaşına sahipseniz size oturur her şeyi nasıl yapacağınızı güzel bir şekilde anlatır ama bizde malesef böyle olmadı acılı bir eğitim süreciyle karşı karşıyaydım kimse doğru düzgün bir şey anlatmıyor hatta sorduğun sorulara bile tam olarak yanıt alamamakla karşı karşıya kaldım. bunu görünce bende benden sonra işi yeni biri başlarsa o acı çekmesin diye oturdum mini bir eğitim dökümantasyon hazırladım.
yukarıda bahsettiğim havadan mı yoksa ben bu bilgiyi paylaşırsam elimdeki işi de başkasına kaptırırım ve ben işe yaramaz duruma gelirim korkusumudur bilemiyorum ama onu sor, bunu sorla geçen 1-2 aydan sonra işe adapte olabildim. o zamandan sonrada durum pek değişmedi zaten yeni bir şeyleri öğrenmek hep acılı oldu ve oluyor. konuyu çokta dağıtmayayım az olan iyidir demiştim niye iyidir biliyor musunuz bir kere kendi içinizde birlik olursanız, paylaşımcı olursanız birbirinizin götünü kollarsanız kolay kolay kimse dışarıdan size müdahele edemez müdahele etmek yemez. ikincisi kafanız rahat ve mutlu çalışırsınız işinize severek gidip gelirsiniz çünkü günün çoğunu iş yerinde geçirirsiniz ve gün gelir ailenizden çok bu insanları görürsünüz ben bu ortamı bir kez şuandaki işimden önceki yerde yakalayabildim çalışmaktan da çok zevk aldım ama bu iş yerimde her şey tam tersine ilerliyor herkes bir açığı olasa onu bir kullansam onu bir satsam diye adamın gözüne bakıyor.
yardımlaşma en azami seviyede tutuluyor herkesin bildiği kendine altın kendine yakut paylaşım, arka kollama, arka çıkma, birlik olma yüzde beşi geçmez dibe vurmuş durumda. zaten ilk yazımı okuyanlar bu işin böyle olduğunu en başından anlamışlardır. birde dokunmadan geçemeyeceğim yaklaşım tarzı son derece kötü insanların size yasak olan şeyleri siz yaptınız mı tamam bittiniz öldünüz demektir ama onlar yaparsa sorun yok bunu belirttiğiniz zamanda sizden kötüsü yok gene kuralları ve işi bilmeyen hep sizsiniz hep onlar işi çok iyi biliyorlar sanki iş yerinin temelini onlar atmış bu iş yerinin kural kitabını onlar yazmış gibiler anlayamıyorsunuz. kendinizi ezdirmemek için yaptığınız her girişimde daha beter bir eziyorlar sizi daha beter bir soğutuyorlar iş yerinden.
şimdi diyorsunuzdur yok canım böyle bir şey olur mu hacı sen naptın abarttın kekini de kabarttın diye ama en ufak bir abartma yok, o zaman şunu diyorsunuzdur allah yardımcın olsun diye valla ben çok yaşamam herhalde arkadaşlar buradaki geçirdiğim sinir ve stresle bakalım nereye kadar gidecek merakla bekliyorum.
bugünlükte bu kadar olsun yarın yine kaldığımız yerden devam edicem.