Yoktur böyle bir çizgi aslında. Hayat ve ölüm, iç içe, kucak kucağa, el eledir.
Hikaye edilir ki:
Aziz Mahmud Hüdayi, dostları ile üsküdardan sandal ile karşıya geçmektedir.
Bir dostu, kabaran dalgalardan korkarak sandala sıkıca sarılır ve
"ölümle bizim aramızda bu tahta var "der.
Aziz Mahmut Hüdayi'de:
Denizde bu tahta var, karaya çıkınca bu tahta da yok " der.