kadın olmanın zorluğu daha çocukluğun ilk yıllarında başlar, çeşitli kısıtlamalar daha o yaşlarda baş gösterir. Kız çocuğu disiplinsizlik, ya da çocuk olsa daha yaramazlık yapamaz, cezası ağır olur. Yetişince her attığı adımı izinle yapmak zorunda dır.
çünkü etraftaki her erkek potansiyel tecavüzcü, art niyetli görülür, öyle ya kız çocuğunu korumak gerekir bunlardan, ne kadar kısıtlanırsa o kadar faydalıdır.
gençlik dönemine adım atan genç kızımız, çok zor bulur onca canavar gibi gösterilen erkek için de doğrusu bulabilmesi, hoş çoğuda canavardır zaten. Saftır genleri, her hayal kırıklığı yıkım olur, kanar durur, yemeden içmeden kesilir. erkekler arasın da kategorize olur, '' veren '' vermeyen '' diye ikiye ayrılır. Ama saftır bizim taze, iki güzel söze inanır.
bir zaman sonra artık evlenme yaşı gelmiştir, ha sanmayın ki buna kendisi karar verdi, aile, mahalleli ve daha bir çok gereksiz insan musallat olur başına, başlar yine baskılar. Evde kaldın gibi cümleleri sık sık duyarsın etraftan, sanki başlarına kalacaksın, sanki aileni sömüreceksin, etrafta bu kadar gereksiz insan baskısıyla ne kadar doğru, sağlıklı karar verilir ki? sağdan soldan kısmet aranmaya başlanır, yine kızımıza sormadan bir aday bulur, aaaa bir bakmışsın evleniyorsun. Yine de vardır bir umut için de, mutlu olacaksındır. Nasıl bir adama denk düşersin bilinmez ama sanma ki hayatın eskisin den daha iyi olacağını, yine hep etrafında olacak o senin adına karar veren yaratıklar. Birde güney doğu da yaşıyorsan kocanın yüzünü gerdek odasın da görürsün.
Geri dönüş mü ? o artık imkansızdır.
erkeklerle bir kıyaslama yapmadım bu entry de, öyle olsay dı bu yazı sonsuz olur du, ve son olarak kutluyorum bunca zorluk içerisin de okuyabilmiş kızlarımızı, onlar hem birer başarılı çalışan hem de harika birer anne olacaktır, zerre süpheniz olmasın.