bizim şöven tayfanın yaptığı da ayrı bir kafanın ürünü kabul ediyorums ama bu daha denişik bir şey bak. öyle taassup nevi takılmaca yok. hür zihin, hür irade. hem ''israiloğullarına dedik ki o dağı aşın, elbet cefa çekenlere (size) mükafatlar vardır.'' gibi semavi haklar beyannamesine dönüştürme değildir, hem de kanla ıslanması gibi damar titreten blietzkrieg tipi etanj milliyetçilik değildir.
yaklaşımı basittir: misal bir bankta oturuyorsun abicim. biri geldi ''o bank benim gözüme güzel göründü, havuzu daha net görüyor. kalk ben oturucam'' derse ne yaparsınız? öncelikle ''oturucam değil ayı oturacağım'' diyerek sarkastik bir redaksiyon eda ettikten sonra büyük ihtimalle ''git kardeşim başımdan, akşam akşam iş mi oluyorsun'' gibi bir şeyler dersin yani. hah işte aynı mantık. misal 2500 yıl önce batı anadolu falan komple site. ağaoğlunyus yapmış zamanında. neyse işte daha sonra hellenleşip kadın ismi aldığı için yavaş yavaş orta asya' dan gelip adam ol falan demişiz. arada bin yıl var ama olsun, giderimizi yapmışız sonuçta.
neyse usta ben diyorum ki herkes ilk nerdeyse oraya kaçsın tekrar. yoksa neden hak iddia edelim ki? misal israil nası gitti ''biz 2000 yıl önce burada oturuyoduk. tebdil-i mekan falan sarmadı, deniz olmayan yerde yaşıyamıyoruz biz'' diye çıkıştı. o mantık baba. ilk ben gördüm mantığı. aynı mantığı barda kız gördüğünde kankalarına tatbik eden, ya da lisede hoşlandığı kızı arkidişlerine tebliğ ettikten sonra kimsenin o kıza yazılmamasını bekleyen, üzerinde hak iddia eden popişlerin buna şiddetle karşı çıkacak olması, bahçeli stayla gürleyerek konuşup şukulettayı mabadına sürdürecek olması da ziyadesiyle patetik yahu.
diyalekt, tümevarım falan hak getire. ıslak hamburgere dönmüş beyinler.