en mutlu anda bile insanın ruh halini sikertebilecek opeth şaheseri. şarkının başlamasıyla tuhaf bir hava sarıyor insanı, belki de benim mallığımdır, bilemiyorum. ama bu şarkıda bir şeyler var. sondaki akort bozma olayı ve kahkaha olsun, per wiberg'in attığı solo olsun, mikaelin akıllara zarar sesi olsun; bunların dışında bir şey var şarkıda. büyü falan galiba.
bir yaz akşamı merdiven manzaralı penceremin önüne oturup söylemiştim bu şarkıyı. ben sustuktan sonra da komşulardan biri şarkıyı açmıştı. Bana sen sus mikael söylesin mi demek istedi, ne yaptı bilemiyoruz.
Ama, o şahsı o gün bu gündür her yerde arıyorum. yakında el ilanı falan dağıtacağım sanırım.