van depremi

entry39 galeri
    21.
  1. van depreminde günler sonra, van'da bir konteynerdan yazıyorum bu satırları...
    nereden başlamalı bilmiyorum. daha önce van'ı hiç görmemiş biri olarak burada var olanların geçmişle kıyaslanması da zor benim için.
    bir ekip olarak geldiğimiz van'da mimarlar ve inşaat mühendisleri odası adına hasar tespit çalışmalarında bulunduk. gönüllü bir hareketti ve bu sebeple daha rahat bir çalışmaydı.
    teknik gözle
    bina yapımını önemsemediğimizi gördüm. ev sahipleri adına projelerin yapılmadığını, belediye olarak ruhsatların ve denetlemenin yapılamadığını, ustalarca kalitesiz işçiliğin hat safada olduğunu ve ''müteahhit malzemeden çalar'' derken artık insanların direk kendi evlerini yaparken malzemeden çaldıklarını gördük. ve elbette binaların sigortları yok!... bir kaç satıra sığan şu şeyler her biri ayrı ayrı incelenen değerler. çok çok geri kaldığımızı söylemeye gerek yok sanırım.
    insanlar gözüyle
    insanların fakirliği özellikle şehir çeperlerinde/varoşlarda çok bariz hissedilmekteydi. hasar tespit için girdiğimiz her evde bize sorulan en önemli sorulardan biri 'ev nasıl' ve 'devlet bize para verir mi?' var sayalım ki devlet para verecek ama belli ki o kişiler asla o parayı ev tadilatı için kullanmayacaklar. zira, evi yapmayı bilmeyen insanlar tadilatı da nasıl yapacağını bilemeyecektir. burda bahsettiğim şey bölgesel bir eleştiri değil. eminim ki başka coğrafyalarda da aynı şey yaşanmıştır. burda biraz daha çok yaşandığı tahmin ediyorum. insanların hayata dair bir duruşları olmadığı için ya da bir gelecek ön göremedikleri için evleride geleceğe dönük değil. şehrin zaten %70 i kenti terk etmiş durumda. Bu terk edişi bu denli hızlı yapabilmelinin sebebi ise her vanlı'nın van dışında başka kentlerle temas halinde olması. diğer bir değişle zaten kentin dışarıya daha önce göç vermiş olması durumu. özellikle istanbul, andana, mersin, diyarbakır en çok gidilen yerler. bu şehirlerde ya bir kardeş ya bir dayı, emmi mutlaka bulunuyor olması herkesin burayı gözden çıkarmalarına yardımcı olmuş. devlette bu noktada biraz rahatlamış gibi duruyor. herkes başının çağresine bakarken daha az zorlanan bir yönetim var. her şeyin normale dönmesi aylar hatta bazı konularda yıllar alacak.
    devlet adına
    devlet'in aciz kaldığını düşünmüyorum. devlet gerçekten bütün imkanlarını kullanma gayretinde ancak; ciddi bir sorun var o da organizasyon eksiği. örneğin tek elden ve daha önemsenerek yönetilen bir operasyon beklerdim. varlık içinde yokluk yaşanıyor anlayacağınız. bunun da sebebi tüm ekipler devletin diğer kurumlarından gelen geçici görevli personelince yönetilmesinden kaynakalnıyor. bu iş daha motive ekiplerin işi olabilir ancak.

    ustalar açısından
    malzemeden ve işçilikten kaçmanın bu kadarı olabilirdi sanırım. kaybın bu kadar az olmasının tek mantıklı açıklaması az katlı binaların varlığının çok olması. yeni ustalar gelip buraların tadilatını yapacakalar. ancak yeni gelenlerde eskilerin devamını yapacakları çok sağlıklı bir kent oluşmayacağı kanaatindeyim.

    toparlarsak... burada yaşanan sıkıntılarının
    % 40 ı bina sahiplerinin
    % 30 u depremin kabahati
    % 20 si yerel yönetimin ve devletin
    % 10 u ustaların

    kabahat herkesin anlayacağınız.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük