bahsi geçen hiçlikten varolma tezinde, atomaltı düzeyde protonların ansızın hiçlikten ortaya çıkıverdikleri ve sonrasında tekrar kayboldukları bu durumunda evrenin hiçlikten var olabileceği sonucunu ortaya koyduğu söylenmiş. oysa cern deneylerinde yenilerde ispatlanan, atom altı parçacıkların ansızın görünüp sonrasında kaybolmasının eather, eter ya da esir maddesi denen ve boşluğu dolduran sonsuz ummanın içinde küçük bir balık gibi dalıp çıkmasından ibaret olduğu realitesi bu durumun böyle olmadığını yani hiçbir şeyin yoktan varolup sonra kaybolmadığını, sadece bir görünüp sonra görünmez hale geldiğini söylüyor. bu durumda da kendiliğinden ve sebepsiz bir varoluşun şu an bilinibilen bilim realiteleri şemsiyesi altında mümkün olmadığını gösteriyor. hasılı bahsi geçen şeyler tamamen bilim insanımızın tezlerinden ibaret ve her yeni gün yalanlanıp yerine yeni tezler konulmakta. bu yüzden mevcut bilim ışığında inanıp inanmama bir akıl, realite, zeka ya da objektiflik hali değil tamamen bir seçimden ibarettir. bilim insanlara yaratıcıya inanmayın diyememektedir.