belki de arzuların en büyüğü. fakat çoğu zaman iç kemirtici bir hal alan arzu.
her şeyden çok sevdiğiniz, hayatınızı anlamlı kılan o kişiye ulaşma arzusudur bu. gördüğünüz anda hemen içinizden fırlar. yanına gitme, gözlerine bakma, saçlarını okşama isteği dolar insanın içine. dokunmalıyım ben ona, o sıcaklığı hissetmeliyim dersiniz. o an tek hedef odur : onun yanına gitme, öpme, koklama, sarılma isteği. o sıcaklığı vücutta hissetme arzusu. içinizde kopan şeyleri biraz olsun onunla paylaşma hissi. nedensiz bir duygu, amaç.
fakat bırakın dokunmayı, sevdiğiniz kişiyle konuşmuyorsanız acıya dönen arzudur işte. umursanmıyorsanız, hayatında bir yer edinememişseniz hep içinizde kalacak olan histir bu. yeri geldiğinde - ki bu çoğu zaman olur - adamın amına koyan, ağlatan, camı çerçeveyi indirme isteği getirendir. hayal ettiğinizde yüzünüze nedensiz bir gülümseme konduran, gerçekleşmeyeceği aklınıza geldikçe gözleri dolduran histir. ağlatandır, her şeydir o duygu. aşkın ta kendisidir. o yüzden çok özel ve hiç bitmeyecek olandır.