gece uyuyan dört buçuk yaşındaki oğlunuzun yanına sokulursunuz usulca. amacınız uyandırmadan o masumu az bişey seyretmektir, bu yüzden çok ağır hareket edersiniz. kokunuzumu alır bilinmez, uyanır gibi olur hafif aralar gözlerini gözgöze gelirsiniz. o küçücük kolunu boynunuza dolar minik parmaklarını yüzünüzde gezdirirken "babaamm benim" der. işte o anın o an hissedilen duygunun tarifi mümkün değildir.